Team Machiavelli adında iki kişilik küçük bir takım tarafından yapılan Castle Of Alchemist, 17 Mayıs’ta erken erişim olarak çıkışını yaptı. Yerli oyun, üs savunma türüne yeni bir ‘açı’ getirdi diyebiliriz.
- Çarpıcı piksel sanat tarzıyla bu hızlı tempolu kule savunma/aksiyon hibrit oyununda kalenizi savunun!
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Castle Of Alchemist bir üs savunma oyunu olduğundan ötürü, hikayesi biraz oynanışın bahanesi. İşgal edilmiş kalemizin bölümlerini düşman akınlarına karşı koruyup geri alıyoruz basitçe. Zaten bu türde hikaye pek aranmadığından, bu bir eksiklik gibi hissettirmiyor.
Türü normalde de seven birisi olarak ben, bu oyunu ayrı bir sevdim diyebilirim. Eski usul, sadece defans mekanizmalarımızı koyup düşman akınlarının engellenmeye çalışılmasını izlediğimiz formülden sıkılmış, Orcs Must Die’in TPS formatını da fazla ‘’yorucu’’ bularak çabuk sıkılmıştım. Öncüllerinin üstüne yeni şeyler koyarak, diğer janraları da harmanlayarak daha iyi ve optimum bir oyun yapmayı başarmışlar. Hem de ‘’ALTTAB’’ oyunu olarak da çok güzel iş yapıyor. Bu sebeplerden benim için bu türün önde gelen isimlerinden birisi oldu diyebilirim.
Castle Of Alchemist oynanış dinamikleri!
Haritada karakterimizle istediğimiz gibi gezebiliyor, ve tuzaklarımızın konumlarını özgürce tasarlayabiliyoruz. Hem karakterimizin sahip olduğu silahlar ile, hem tuzaklar ile, hem da bazı haritalarda bulunan belli noktalara koyabildiğimiz büyük saldırı kuleleri ile düşman akınlarını engellemeye çalışıyoruz. Oyunun ‘’top down’’ olmasından ötürü, yani yukardan bakış açısına sahip olmasından ötürü, tuzakları koyabileceğimiz açıların daralması gibi bir şey de söz konusu değil. Mekanların tavanını göremediğimiz halde mesela, tavana da koyabileceğimiz tuzaklar var. Bunu düşünmüş olmaları iyi olmuş.
Düşmanları engellemek için koyabildiğimiz tuzaklar, klasik şeyler. Çeşitli bubi tuzakları, düşmanları yavaşlatmak için veya yollarını belirleyebilmek için barikatlar, taretler, variller vs gibi şeyler. Bunların aynı zamanda çeşitli varyasyonları da var kullanılabilen. Zehir, ateş ya da kanama gibi zamansal hasarlar veren ve birbiriyle kombinlenebilen çeşitlere de ayrılıyorlar kendi içlerinde. Tuzak çeşitliliği oldukça doyurucu denilebilir bu yüzden. Aynı zamanda biraz ekstra gibi dursa da, savaş kuleleri de var. Bazı bölümlerde belli noktalara konulan bu savaş kuleleri, pahalı ama güçlü silahlar.
Fakat oyunun asıl olayı, şövalyemsi bir karaktere sahip olmamız ve onunla da savaşabiliyor olmamız. Bir yakın menzilli, bir de uzak menzilli olmak üzere iki silah tutuyor karakterimiz. Savaş çekici ve pompalı tüfek ile başlıyor, ilerledikçe farklı silahları da kullanabiliyoruz. Mitralyöz, arbalet, kılıç ve başka başka silahlar. Bir de kullanma sürelerine sahip küçük silahlarımız var. Bomba, taret ve yağ şişesi gibi.
Bütün bu ekipmanların ise, çeşitli seviyeleri ve statları var. Temizlediğimiz bölümlerden çeşitli kaynaklar ediniyoruz. Bu kaynakları da yeni ekipmanlar yapmak için kullanıyorsunuz. En basit kaynaktan, daha nadir rastlanana doğru gidiyor bu. Silahların da toplamda 4 seviyesi bulunmakta. Yapımında kullandığınız materyallere göre ortaya çıkacak seviyelerin ihtimalleri değişiyor. Bu seviyelere göre de silahlarımızın çeşitli ekstra özellikleri oluyor ya da statları değişiyor.
Castle Of Alchemist’i türün diğer örneklerinden ayıran bir diğer unsur ise, karakterimizin seviyesini arttırarak çeşitli statlarını güçlendirebiliyor olmamız diyebilirim sanırım. Canını, staminasını, tuzakların etki süresini ve gibi şeyleri arttırabiliyoruz. Ve ilginç olan bir mekanik daha ise şu ki; karakterimizin yük taşıma sınırı var. Yine statlardan seviye vererek arttırabildiğimiz bu özellik, kuşanabildiğimiz büyük küçük silahların sayısını etkiliyor.
Düşmanlar
İçerik açısından yeterli değil denilebilecek belki bir nokta olabilir, o da düşman çeşitliliği. Temelde iki fraksiyona ayrılan düşman tipi var. Birisi soğuğa dayanıklı olan kuzeyli görünümlü tipler, diğlerleri de sıcağa dayanıklı olan doğulu tipler. Bu tipler kendi içlerinde de küçük ayrımlara sahipler saldırı yapma açılarından. Özellikle bu alanda daha çok içerik gelmesini isterim ben şahsen.
Zaten her tuzak işin güzellikle yerine getiriyor ve bir yarar sağlıyor fakat mesela zehre dayanıklı olan ya da tam tersi dayanıksız olan düşmanlar da getirilebilir. Madem element sistemi koydunuz, hepsinin bir antisini ya da üstünde güçlü olduğu bir düşman tipi de getirmek lazım diye düşünüyorum.
Görsellik ve sesler
Oyun tatlı bir piksel art’a sahip. Kalitesiz ya da ucuz hissettiren bir görsel yok, bu konuda da tatmin edici olacaktır diye düşünüyorum çoğunluk için. Animasyonlar da aynı şekilde, üstüne çalışılmış ve güzel sonuçlar ortaya çıkmış. Özellikle kalemizin içi çok tatlı gözüküyor. Biraz gotik yanı da var genel olarak bütün atmosferin.
Sesler de aynı şekilde, ekstra bir özelliği olmasa da, kafa ütüleyici de değil çoğunluğu. Müzikler de yine gotik havayı destekleyecek şekilde uygun seçilmiş. Sesi kıstıran cinsten kalitesiz ve jenerik işler yok.
Değerlendirme
Castle Of Alchemist, türü bir adım öteye taşıyabilecek potansiyele sahip. Aksiyon kısmını türe güzel yedirmiş ve base defence türünün üstüne ekstra eğlence katmış. Seviye kazanma, kaynak toplama ve üretim yapma mekanikleri ve verdiği ekstra görevler sayesinde tekrar oynanabilirliği de yüksek. Seveni veya sevmeyeni için denenebilecek güzel bir alternatif olmayı başarıyor.