17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda bir Venedikli olarak olarak maceraya atıldığımız Compass of Destiny: Istanbul, yerli video oyun stüdyosu M11 Studio tarafından geliştiriliyor. Yayıncılığını 5Deniz’in yaptığı oyun, büyük bir potansiyel taşısa da henüz erken erişim aşamasında olduğunu vurgulamamız gerekiyor.
- Oyunun müziklerini yapan Yağız Oral ile röportajımıza göz atın!
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Video oyun endüstrisinin yereldeki yansıması acı bir tabloyu karşımıza çıkarıyor. Ortaya koyulan yapımlar ait olduğumuz topraklara ne kadar yabancılaştığımızı da bir ayna gibi yüzümüze vurmaya devam ediyor. Endüstri açısından güzel yapımlarla karşılaşsak da kendimizden hikayeler görmek zor. Anadolu’da anlatılacak hikayeler bitmez arkadaşlar, neredesiniz… Elbette bu konuda kafa yoran stüdyolarımız da var. Bu oyunlardan bir tanesi de henüz geliştirilme aşamasındaki Compass of the Destiny: İstanbul.
İlk gördüğümde beni oldukça heyecanlandıran yapımın gelişim sürecini izlemeye devam ediyorum. Oyunu incelerken teknik anlamda erken erişim bir oyunla olduğumuz gerçeğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Gelin şimdi oyunun detaylarına göz atalım.
Bir İstanbul hikayesi
Hikayesi gerçek olaylara dayandırılan ve fantastik unsurlarla harmanlanan Compass of the Destiny: İstanbul, 17. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’na ışık tutuyor. Esir düşmüş bir Venedik Prensi’ni canlandırdığımız oyunda karakterimizi oluşturup, İstanbul’da Fıtrat Alemleri’nin sırlarını arıyoruz.
11 ayrı sahada 20’den fazla eseri bulunan Müneccimbaşı Ahmet Dede’nin anlatılarına dayanan hikayeyi burada sizlere anlatmam doğru olmaz (spoiler vermek istemem) ancak aksiyon dolu bir maceraya hazır olun diyebilirim.
Mekanikler
Oyunun temel mekaniklerini öğrenmek için çok iyi tasarlanmış bir öğretici alanı mevcut. Bu bölümü oynanmak zorundayız. Oyun bu alanla birlikte hemen hikayeye de bizi ortak ediyor. Daha sonra İstanbul’a yönelen bir gemide kendimizi buluyoruz. Bu kısımda da yeni mekanikleri tanıma fırsatımız oluyor. İstanbul’a vardığımızda da temel mekanikleri keşfetmeye devam ediyoruz.
Kader pusulası isimli oyunumuzda pusulanın özel işlevleri var. Oyun başında envanterimizde yer alıyor. Daha sonra kaybettim ancak yine sahip olabiliyoruz. Pusula ile yeni erişilebilir alanlar oluşuyor. Fıtrat alanları olarak da adlandırılan özel alanlar oyun hikayesiyle bağlantılı yeni olayları tetikliyor. Ayrıca haritada yer alan mekanları da pusula aracılığı ile kolayca bulabiliyoruz.
Savaş mekanikleri
Osmanlı tokadının yeri ayrıdır. Dövüşlerde sıklıkla başvurduğum hokkalı Osmanlı tokadının yanında kılıçlar, oklar ve dönem silahlarını kullanmak mümkün. İşin garip tarafı da elbette bir Venedik prensi olarak Yeniçerilere Osmanlı tokatı atmak 🙂 Karakter saldırı mekanikleri oldukça eğlenceli diyebilirim ancak animasyon kalitesi biraz sıkabilir.
Mekanlar
Compass of the Destiny: İstanbul, mekanlarıyla rol yapma oyun deneyimini destekliyor. Elden geçirilmesi gereken çok şey var.
Tabii ki erken erişim de bu yüzden var. Oyundaki nesneler, ortam ve diğer karakterler Rıhtım, Karaköy ve diğer bölgelerdeki şehir hissiyatını vermeye yetiyor.
İstanbul’da gezintiye çıkmak özellikle merdivenlerle çatılara çıkıp halatlarla şehri seyre dalmak, karakollarda Yeniçerilerle dövüşmek eğlenceli. Ve sayamayacağım mağazaları gezmek de ayrı bir deneyim. Mağazalar tek tek elden geçirilmiş. Satılan ürünleri birebir görebilir, satıcı ve diğer müşterileri de görebilirsiniz. Harita erken erişim için yeterli olsa da daha da genişleyeceği yönünde oyunda işaretler mevcut. Mekan canlılığı açısından NPC’lerin hareketlenmesi ve üzerinde çalışılması gerekiyor.
Grafikler, animasyon ve müzik!
Oyun arayüzü de oldukça sade. Başarılı bulduğunu söylemeliyim. Grafiklerde ise belli bir çıta aşılsa da yapacak çok iş var. Animasyon kalitesini yeterli bulmasam da bunun zamanla daha da oturacağını düşünüyorum.
Oyun müziklerini çok başarılı buldum. Seslendirme ve müzikler mekanlarla birleşince güzel bir sinerji ortaya çıkmış.
Değerlendirme
Erken erişim aşamasındaki oyunları değerlendirirken gelişim süreçlerini de iyi analiz etmemiz gerekiyor. M11 Studio ve 5Deniz proje üzerinde aktif olarak duruyor. Umarım oyundaki potansiyeli iyi değerlendirir ve geri bildirimlerle ses getiren bir iş ortaya çıkarırlar. 100 TL’lik fiyatını hak eden bir yapımla karşılaştık. Erken erişim sonrası fiyatın artacağını hatırlatarak oyuna göz atmanızı tavsiye ediyoruz.
Tam sürümü büyük bir merakla bekliyoruz! Takipte kalın.