Herkesin nostaljik hislerle ve elbette ki kalitesiyle çok sevdiği seriler vardır. Bunlardan bazıları devam etmektedir, bazılarıysa oyun emeklilik merkezinde süresiz bir istirahate ayrılmıştır. Çocukluğumdan beri çevremde fark ettiğim en önemli nostalji oyunlarından biri de Age of Empires serisi. Bu noktada bir durumu açıklığa kavuşturmam gerekiyor. Ben çok ama çok nadir durumlarda strateji oyunlarını severim. Örneğin Europa Universalis serisine hiç giremezken Civilization aşeririm veya Frostpunk delisiyimdir. Maalesef bu durum hiçbir zaman Age of Empires serisi için geçerli olmadı. Bana hep girmesi ve öğrenme eğrisi zor oyunlar gibi geldiler. Bu doğru mudur yoksa benim kuruntum mudur hala daha bilmiyorum. Tek bildiğim Google Play Store’a girip de Age of Empires Mobile oyununu orada en başta görünce içimin bir tuhaf olduğu. Belki de yıllardır ertelediğim o an gelmişti ve bu seriyi -mobil olsa da- deneyimleme vakti gelmiştir. Heyecanla telefonuma oyunu indirdim ve açtım.
İlk paragrafta da belirttiğim gibi bu inceleme seriye oldukça uzak biri tarafından yazılacaktır ve serinin diğer oyunlarıyla kıyaslama içermeyecektir. Öncelikle oyunun beni hem en çok şaşırttığı hem de en çok hayal kırıklığına uğrattığı noktadan başlamak istiyorum. Oyunu açar açmaz bir ara sahne ve peşi sıra gelen diyaloglarla karşılaşacaksınız. Bu beklenmedik ama güzel hikaye sunumu sonrası ana üssümüze geldiğimizde de oyunun sol üst köşesinde “hikaye görevleri” kısmını görüyoruz. Bu da heyecanımızı pekiştiriyor elbette hikaye seven oyuncular olarak. Özellikle oyunun başında işlenmiş kutsal kılıç hikayesinin devamını merak eden ben, bu görev ekranını görünce tam kendime göre bir oyunda olduğumu düşündüm. Bu heyecanım fazla uzun sürmedi. Görevleri hızlıca tamamlıyordum ama asla ne yeni bir diyalog çıkıyordu ne de herhangi bir ara sahne. Hayal kırıklığı bütün vücudumu sarmıştı. Oyun bana harika bir motivasyon sunup sonra direkt geri almıştı. Ama asıl hayal kırıklığı burada değil oynanışta olacaktı.
Öncelikle başta da belirttiğim gibi ben strateji oyunlarıyla arası çok iyi olan bir oyuncu değilim ama neyin kopya olduğunu neyin ise yeni ve yaratıcı bir fikir olduğunu bilecek kadar oyun kültürüm var. Üzülerek belirtmeliyim ki Age of Empires Mobile herhangi bir mobil strateji oyununu alıp, üzerine marka adı koyup çıkarmaktan başka hiçbir şey yapmamış. Asla derinleşmeyen bina yönetim sistemi, dünya haritasında anlamsızca sağa sola birlik gönderme, her görevin sanki beş yaşındaymışsınız gibi elinizden tutarak yaptırıyor oluşu ve görsel herhangi bir feedback olmaması bir süre sonra “ben bunu neden oynuyorum” sorusunu uyandırıyor. Ve dostlar bence bir oyunun düşebileceği en kötü nokta bu. Bu soru sorulduktan sonra ne yaparsanız yapın oyuncuyu bir daha geri kazanamazsınız.
Benim bu oyunu indirirken içimde barındırdığımız bütün olumlu hisleri adeta uzman bir cerrah havasında tek tek cımbızla çekip aldı Age of Empires Mobile. Büyük hevesle telefonuma yüklediğim bu oyunu silme hızımın yüksekliğine Sonic bile şaşırır. Büyük markaların ve şirketlerin sırf marka adıyla satış yapabileceklerini düşünüp böyle bomboş oyunlar çıkardıkları zamanları geride bıraktığımızı her düşündüğümde yeni bir saçmalıkla karşılaşıyorum. Bu yazıyı okuyan herkesi de daha iyi mobil oyunlara davet ediyorum efendim.