0

2023 yılının en çok beklenilen oyunlarından biri olan Baldur’s Gate 3, 3 Ağustos tarihinde oyunculara kavuştu ve büyük bir çoğunluk tarafından oldukça sevildi. Baldur’s Gate 3’ün yarattığı bu heyecanın bir nedeninin özellikle oyuncuların yenilenmiş versiyonları sayılmadığı sürece Baldur’s Gate evreninden neredeyse 20 yıldır uzakta kalmış olmaları diyebiliriz.

Nostalji Günlüğü’nün bu bölümünde 1998 yılında çıkan BioWare imzalı ilk Baldur’s Gate oyununu beraber inceleyeceğiz.

Baldur’s Gate 1

Oyunun hikayesi hangi karakteri seçersek seçelim aynı şekilde başlıyor. Genç bir yetim olan kahramanımızın vesayeti büyücü Gorion’a ait ve kendisi kahramanımız için baba figürü olarak geçiyor. Candlekeep adındaki bir kale şehrinde bulunan kahramanımızdan Gorion bir gün aniden uzaklaşıyor ancak kahramanımız bunun nedenini öğrenemiyor. Oyunun başladığı noktada Gorion, kahramanımızdan elindeki işi bırakıp Candlekeep’ten gece vaktinde ayrılmasını istiyor. O gece gizemli bir figür ve askerleri tarafından saldırıya uğrayan Gorion, kahramanımızı ele vermemek için onu kurtarırken öldürülüyor. Bir başına kalan kahramanımızı bu saatten sonra bin bir türlü macera bekliyor.

Yeniden dinlediğimiz bir D&D hikayesi

Genç kahramanımızın geçmişinin belli olmaması, gizemli figürün onun peşinde olmasının nedenini insana merak ettiriyor. Tabii büyük bir rol yapma oyunu olduğu için ana hikaye dışında geri kalan NPC’lerin de hikayesi olduğunu unutmamak gerekiyor.

Baldur’s Gate 1

Oyunun ana hikayesi giriş bölümüyle birlikte 8 bölümden oluşuyor. Hikayede ilerlemek için belirli görevlerin yapılması gerekiyor; bu yüzden de haritadaki bazı alanların açılması için bu görevleri unutmamak gerekiyor.

Gerçek rol yapma deneyimi

Baldur’s Gate 1’in hikayesi ne kadar merak uyandırıcı olsa bile en çarpıcı özelliği oyuncuya gerçekten bir rol yapma deneyimi sunması. D&D evreninde geçen bu oyunda karakterimizi istediğimiz sınıftan ve ırktan seçip becerilerini bu kriterlere göre ayarlayabiliyoruz. Örneğin ırk olarak oyunda İnsan, Elf, Yarı Elf, Cüce, Buçukluk (Halfling), Gnome ve Yarı Irk bulunuyor. Sınıf olarak ise seçenekler ırklardan da fazla: Savaşçı, Şaman, Keşiş, Büyücü, Ozan, Paladin, Korucu, Hırsız, Sihirbaz, Druid ve Rahip. Tüm bu ırkların ve sınıfların kendilerine has özellikleri olduğunu unutmayalım.

Baldur’s Gate 1

Dönemin öbür rol yapma oyunlarından da alışık olduğumuz üzere oyun izometrik üçüncü şahıs kamera açısıyla oynanıyor. Görevlerin yanı sıra, kendinize bir grup oluşturup o grubu geliştirmek ve organize etmek gerekiyor.

Gerçek zamanlı bir savaş mekaniğine sahip olduğu için ve ilgilenilmesi gereken çok fazla detay olduğu için (grupta maksimum 6 kişi olduğu hesap edildiğinde) bu tuş karışıklığı kısayol tuşlarıyla engellenmeye çalışılmış. Oyunda envanter kontrolü, gruptaki savaşçılarının durumlarını kontrol etme, grubu düzenleme gibi yapılması gereken işler var. Ayrıca bazı başka rol yapma oyunlarının aksine sadece fare ile değil, klavyeyle de kahramanımızı ve grubunu yönlendirebiliyoruz.

Oyunun arayüzü de üç bölümden oluşuyor; ilkinde harita, günlük ve karakter envanterleri mevcutken ikincisinde karakterlerin portreleri ve sağlık durumları gösteriliyor, üçüncüsünde karakterin veya karakterlerin aksiyonları yer alıyor.

Tüm bu eklentilerin yanı sıra oyunun birkaç farklı özelliği daha var, örneğin grup uzun yol aldığında veya kamp yaptığında saldırıya uğrayabiliyor. Bununla birlikte oyunda bir itibar sistemi de mevcut, eğer karakterin itibarı düşükse şehirlere girer girmez saldırıya uğrayabiliyor ve NPC’lerin tepkileri bu itibar sistemine göre değişebiliyor.

Dönemine karşı koyan grafikler

1990’lı yıllarda rol yapma oyunlarının ne kadar ünlü olduğunu daha önceki yazılarda da görmüştük. Dönemindeki rol yapma oyunlarının aksine Baldur’s Gate 1, “pre-rendered” dediğimiz arka planlara yani her bölüm için önceden oluşturulmuş arka planlara sahip. Bu da her bölümdeki alanların daha derin ve etkileyici gözükmesini sağlıyor.

Baldur’s Gate 1

1998 yılında çıkmış bir oyun için doğal olarak günümüzde grafikleri eskimiş olsa bile farklı farklı alanların ve şehirlerin kendilerine has tasarımları ve renk paletinin olması oyunun kopyala-yapıştır gibi hissettirmesini engelliyor diyebilirim.

Satışlar ve bir efsanenin doğuşu

Her ne kadar BioWare firmasının Baldur’s Gate 1 ilk çıktığı zamandaki satış hedefi 200 bin olsa bile çıktığı zaman eleştirmenlerden iyi not almasıyla birlikte ilk altı ayda 700 bin satışa ulaştı. 5 sene içinde satışlarını katladı ve Baldur’s Gate 2015’e gelindiğinde yaklaşık 2.8 milyon satış rakamına ulaştı.

Dönemin eleştirmenlerinden tam not alan Baldur’s Gate 1, tekrardan oynanabilirliğiyle, D&D evrenini yansıtışıyla, güzel gözüken arka planları ve akıcı hikayesiyle öne çıkarken özellikle grup üyelerinin yol bulma algoritması yüzünden eleştirildi.

Baldur’s Gate 3, geleneği devam ettiriyor

Büyük bir başarıdan sonra Baldur’s Gate serisi birkaç oyunla daha devam etti ancak neredeyse 20 senedir beklenilen bir devam oyunu furyası başlamıştı. Baldur’s Gate 3, bu furyayı alıp götürdü ve Steam’de aynı anda en çok oynanan oyunlardan biri olarak rekor kırdı. Oyuncuların büyük bir kısmının ortak olduğu bir konu kişiselleştirmenin fazlalığıydı ki Baldur’s Gate 3, bunu atası Baldur’s Gate 1’e borçludur desek çok yanılmayız.

Baldur’s Gate 1’in 2013 yılında yenilenmiş bir versiyonu çıktı ve şu anda Steam üzerinden erişilebilir durumda. Eğer ilginizi çektiyse, 25 yıllık efsaneyi yenilenmiş haliyle deneyimleyebilirsiniz.

Nostalji Günlüğü’nün bu bölümünde sizlere Baldur’s Gate efsanesinin ilkini tanıttığım için mutluluk duyuyor, herkese iyi oyunlar diliyorum!


Tuana Seda Hürmen
Oyun Günlüğü Yazarı