By Rol yapma oyunlarından bahsederken ismini anmaktan asla kaçamayacağımız Bethesda Softworks, bu yıla Starfield ile damga vurarak uzayın uçsuz bucaksız evreninde geçen rol yapma deneyimini oyunculara sundu. İlk oyunları 1986 yılında Amiga ve Atari konsollarına çıkmış olan Gridion! adındaki bir futbol oyunuyken Bethesda, zaman içinde The Elder Scrolls ve Fallout gibi rol yapma oyunlarına evirildi ve namını bu oyunlarla saldı.
Nostalji Günlüğü’nün bu bölümünde The Elder Scrolls serisinin altıncı oyununun çıkmasına daha seneler olduğu için The Elder Scrolls 3: Morrowind oyunundan bahsedeceğiz.
- Morrowind, yüksek başarısıyla The Elder Scrolls serisini kurtaran oyun oldu.
- Günümüzde hala oynanan Morrowind, oyuncular tarafından oldukça seviliyor.
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Bethesda, 1994 yılında ilk The Elder Scrolls oyunu olan Arena’yı çıkarttıktan iki sene sonra 1996 yılında mekaniklerinin benzer olduğu The Elder Scrolls: Daggerfall isimli oyunu çıkarttı. Daggerfall oyununun yapım aşamasında yapımcıların aklında Morrowind de vardı ancak zamanın teknolojisinin Morrowind oyununu geliştirmek için yeterli ve uygun olmadığını düşündüklerinden ötürü bu proje askıya alındı.
The Elder Scrolls serisi ve Morrowind çıkışının öncesi
Morrowind bu şekilde bekletilirken Bethesda, The Elder Scrolls için boşta durmadı ve 1997 yılında başka bir aksiyon rol yapma oyunu olan An Elder Scrolls Legend: Battlespire oyununu çıkarttı. 1998 yılına gelindiğinde zamanın diğer aksiyon macera oyunlarından esinlenen The Elder Scrolls Adventures: Redguard oyunu çıktı. Bu iki oyun eleştirmenler tarafından çok sevilmemekle beraber bazı eleştirmenler tarafından ticari başarısızlıklar olarak görüldü. İki oyun da ne Daggerfall kadar rağbet görmüştü ne onun kadar büyük bir satış rakamına ulaşmıştı ne de The Elder Scrolls oyunuymuş gibi hissettiriyorlardı.
The Elder Scrolls: Morrowind projesine yapımcılar tam da Redguard’ın çıkışından sonra döndüler. Dönemin oyuncuları tarafından yeni tarzda oyunlar yerine The Elder Scrolls’un eski ve geleneksel tarzının korunmasının istendiğini gören Bethesda, yeni bir oyun motoru lisansı alarak Morrowind’in yapım aşamasına girdi. Oyunun konseptinden daha küçültülmüş hali bile çok büyük olduğu için Bethesda geliştirici ekibi üç katına çıkarttı ve Morrowind geliştirilmeye başlandığı tarihten 4 sene sonra, 1 Mayıs 2002 tarihinde piyasaya sürüldü.
Morrowind ve ana hikayesi
Diğer The Elder Scrolls oyunlarında da olduğu gibi Morrowind, kendi içinde birçok hikaye ve macera bulundurmakta. Ana hikayesi, Tamriel İmparatoru Uriel Septim VII’nin Morrowind’i ele geçirmek isteyen Dagoth Ur ve takipçilerini durdurmaya çalışmasından geçiyor. Uriel Septim VII, Blades adındaki ajan grubundan Caius Cosades’i görevlendirerek normalde hapiste bulunan kahramanımızın hapisten getirilerek Vvardenfell’de yaşanan olayları çözmesi için görevlendirilmesini emreder.
Vvardenfell adasının içinde bulunan türlü türlü farklı hikayeler de mevcut. Örneğin hanedan görevleri, lonca görevleri, bölgeden bölgeye değişen görevler, vampir veya kurt adam olduğunuzda açılan yeni hikayeler bulunmakta. Tabii bunların yanı sıra aynı Skyrim’de olduğu gibi Morrowind de içinde rastgele karşınıza çıkabilecek ufak ama heyecan verici görevler de sunuyor.
Bethesda, özellikle oyunun hikayesinin sunuşuna ve rol yapma deneyiminin tam olmasına özen göstermiş olmalı ki bir noktada ana hikaye duruyor ve kahramanımızın hikayeye devam etmek için loncalara katılması ve yan görevleri yaparak namını salması gerekiyor. Bu durumda kahramanımızın nasıl bir kahraman olduğu seçmek için belirli loncalardan seçim yapmak gerekiyor, yani Skyrim’de olduğu gibi loncalar söz konusu olduğunda esneklik tanımıyor Morrowind.
Ancak bazı lonca görevlerini açmak ve devam ederek lonca içinde mertebe atlamak için kahramanımızın genel seviyesini geliştirmesi gerektiğinden ötürü bu sefer o görevlere ara verip seviyeyi geliştirip öyle devam etmek gerekiyor. Ayrıca loncaların kendi arasındaki ilişkilerden kahramanımız da etkileniyor, örneğin bulunduğu lonca ile başka bir lonca arasında savaş varsa doğal olarak karşı loncadakilerle düşman oluyor. Bu mekanik oyunun oynanışına zaman zaman ket vursa da rol yapma deneyimi açısından oldukça gerçekçi.
Rol yapma deneyimi ve geleneksel kütük oynanış
Skyrim’de olduğu gibi Morrowind’in başında da kahramanımız oyunun başında hapishaneden getirildiğinde kendisine adı sorulduğunda karakter yapma ekranı girer. Bu ekranda kahramanımızın ırkını, sınıfını, seviyelerini, yeteneklerini, doğum izini ve niteliklerini seçeriz. Irklar konu olduğunda Skyrim’den tanıdığımız birçok ırk bulunur, bunlar: Argonyalı, Breton, Kara Elf, Yüce Elf, Emperyal, Khajit, Nord, Ork, Kızılmuhafız ve Orman Elfi olarak geçer.
Oyuncuya envaiçeşit kişiselleştirme sunan bu oyunda karakterin bir özelliğinin seviyesini geliştirmek için o özelliği sık sık kullanmak, eğitim almak veya pratik yapmak gerekir. Örneğin tek elli saldırıyı güçlendirmek için tek elli silahları kullanmak veya oyunda bulunan NPC eğitmenlerden parayla eğitim almak gerekir. Ayrıca karakter seviye atladığında, yine tıpkı Skyrim’de olduğu gibi, oyuncuya seviye vereceği bir nitelik seçmesi istenir.
Morrowind savaş mekaniklerini Bethesda’nın odun mekaniklerinden almış desek yanlış söylemiş olmayız. Savaşlar farklı farklı silahlarla ve büyülerle yapılıyor ve savaşırken hem can hem büyü hem de dayanıklılığa dikkat etmek gerekiyor. Ancak eski kalmış olduğunu itiraf etmek gerekiyor çünkü savaşırken sanki rastgele tuşlara basıyormuşsunuz da havaya vuruyormuşsunuz hissi veriyor. Son olarak oyun içinde bulunan gizli sandıkların, zindanların ve hazinelerin olduğuna değinmeden geçmeyeyim.
Morrowind ve ilginç atmosferi
Morrowind, atmosfer olarak insanı garip hissettiriyor desek yanlış olmaz. Uçan denizanaları, büyük mantarlar, böcekler ve ilginç yapılarla dolu olan Vvardenfell, bataklık ve volkan bölgelerinden İmparatorluk etkisinde olan kalelerden kasabalara kadar farklı farklı yerleşimlere ev sahipliği yapıyor. Steampunk tasarımlardan oryantal tasarımlara kadar değişik yapılar görmek mümkün. Tüm bu tasarımların yanı sıra oyunda gün döngüsü mevcut olduğu için sabah ve akşamda ışıklar, gölgelendirmeler ve özellikle su efektleri zamanına göre güzel gözüküyor.
Tabii bu atmosfere uygun atmosferik müzikler de mevcut. The Elder Scrolls oyunlarının çoğunda olduğu gibi Morrowind’de de öylesine gezinirken arkada çalan ambiyans müzikleri oyuncuyu iyice kendine çekiyor. Arka plan müzikleri olarak kulağa müthiş geliyorlar.
Karakter tasarımlarının çeşitliliğine de değinmeden geçmeyelim. Her ırkın ve her bölgenin NPC’leri birbirinden farklı hissettirirken bitkiler ve vahşi yaşamdaki hayvanlar bile güzel gözüküyor.
Seslendirmeye gelindiğinde, belki de her NPC konuşmuyor diye olabilir, oyuncular arasında sık sık dalga geçilen The Elder Scrolls: Oblivion’dan çok daha iyi. Çok kalabalık bir seslendirme ekibi olmadığı için Bethesda aynı seslendirme sanatçılarını birkaç farklı ırkta kullanmış ancak asla kulak tırmalamıyor.
Seriyi kurtaran Morrowind
Bethesda’nın önceki iki The Elder Scrolls başarısızlığından sonra Morrowind, eleştirmenler ve oyuncular tarafından çokça beğenildi ve sevildi. Kendisinden 6 sene önce çıkan ve yaklaşık 700 bin satış başarısıyla el üstünde tutulan Daggerfall’u sollayarak toplamda yaklaşık 4 milyon satış rakamına ulaştı. Bu ticari başarı sayesinde Morrowind, The Elder Scrolls serisini ve Bethesda’yı kurtardı.
Eleştirmenler görselliğe, özgür ve çeşitli oynanışa puan verirlerken oyunun bazı bug’larının olmasını ve döneminin bilgisayarları için fazla performans istemesini eleştirdiler. Ancak her şeye rağmen Morrowind, çıktığı senede ve devamında oldukça fazla rağbet gördü ve birçok ödül kazandı.
Çıkışından sonra Tribunal ve Bloodmoon adında iki eklenti paketi ve bir de GOTY versiyonu çıktı. Tribunal eklenti paketi oyunculara daha lineer ilerleyen kompakt bir hikaye sunarken Bloodmoon daha açık bir oynanış sundu ve ikisi de oldukça beğenildi.
Futboldan Starfield’a uzanan yolculuk
Starfield, şu anda Bethesda’nın göz bebeği olarak karşımıza çıkıyor. Oysa unutmamak gerekir ki Starfield’da var olan ufak tefek bug’lar ve NPC’lerin genel kütük durumu Bethesda’nın artık imzası olarak kabul ediliyor. Bundan tam 21 yıl önce Morrowind gibi büyük bir rol yapma oyunu yapan Bethesda, şu anda aynı geleneği devam ettirerek geliştiriyor ve farklı serilere uyarlıyor. Ancak tabii ki bu kadar büyük bir oyun yaparken bazı unsurlardan da feragat etmek gerekiyor. 2018 yılında duyurulan The Elder Scrolls 6 oyununu daha yeni erken geliştirme fazına soktukları için o ne zaman çıkacak, zamanla göreceğiz.
Bu yazımda sizlere The Elder Scrolls 3: Morrowind’i tanıttığım için mutluluk duyuyorum ve Nostalji Günlüğü’nü kapatıyorum. Herkese iyi oyunlar!
