1992 yılında korku-hayatta kalma oyunlarında çığır açan Alone in the Dark, Pieces Interactive’in sayesinde yeniden hayat buluyor. Yeniden tasarlanan Derceto Malikanesini keşfederken, hem umut verici korku dolu anlarla hem de sinir bozucu teknik engellerle karşılaştım. İşte deneyimimin bir özeti.
- Alone in the Dark, PC platformunda incelendi.
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Efsanevi seri geri dönüyor
Bu yeniden tasarlanan korku deneyimine girmeden önce, serinin köklü geçmişine değinmeden olmaz. Infogrames’in çatısı altında yaratılan Alone in the Dark serisi, hayatta kalma korku türünün öncülerinden biri olarak kabul edilir. Şimdiye kadar seri özel dedektif Edward Carnby eşliğinde perili evleri ve ölümsüz yaratıklarla dolu kasabaları dolaşan oyunculara, her bölümde korku ve gizemin benzersiz bir karışımını sundu.
H.P. Lovecraft‘ın Cthulhu Mitosundan ve klasik korku sinemasından ilham alan orijinal oyun, voodoo’dan Vahşi Batı’ya kadar çeşitli temaları keşfederek sonraki oyunlara zemin hazırladı.
Alone in the Dark (2024), modern oyun tarzını benimserken serinin köklerini onurlandırmaya yönelik cesur bir girişimi temsil ediyor. Etkileyici hikayesi, ikonik atmosferi ve yetenekli oyuncu kadrosuyla bu remake, hem uzun süreli hayranları hem de yeni oyuncuları kendine çekmeye çalışıyor.
Haydi bir kez daha Derceto Mansion’ın derinliklerine dalalım…
Gölgelerde gezinmek ve karanlıkta tökezlemek
Alone in the Dark‘ın beta sürümüne girmek, perili bir malikaneye belirsiz adımlarla girmeye benziyordu. Yeniden tasarlanan Derceto Malikanesini keşfederken, hem umut verici korku dolu anlarla hem de sinir bozucu teknik engellerle karşılaştım. İşte deneyimimin bir özeti.
Teknik sorunlar ve frame düşüşleri
En başından itibaren, teknik optimizasyonun acil bir endişe kaynağı olmaya devam ettiği açıkça ortaya çıktı. Frame drop’lar yolculuğumu sekteye uğratarak önemli hikaye sahnelerini ve sürükleyiciliği bozdu. Potansiyel optimizasyonlar konusunda iyimser olsam da bu sorunlar oyuna dalmamı ve keyif almamı ciddi şekilde engelledi.
Not: Bunu yazdıktan sonra son sürüm haline göz atma fırsatı buldum ve tahmin ettiğim gibi performans sorunlarının çoğu çözülmüş gibi gözüküyor.
Yeniden keşfedilen hikaye ve atmosfer
Teknik aksaklıklara rağmen, yeniden yaratılan hikaye ve Derceto Malikanesi’ndeki sırları ortaya çıkarmanın cazibesi ilgimi çekti. Lovecraftvari havayı gayet iyi yakalamışlar. Ancak, yaratıklar ile ilk birkaç karşılaşmadan sonra, etkilerini kaybettiler. Kendimi “Aa, bak bir canavar daha :/” diye düşünürken buldum.
İlgi çekici bulmacalar ve nostaljik yankılar
Şifreleri kırmanın ve oyunun farklı bölümlerindeki ipuçlarını bir araya getirmenin zorluğunu gerçekten sevdim. Oyunun da dediği gibi “old-fashioned” zorluğu seçmek gerçekten klasik korku puzzle oyunlarının hissini uyandırdı. Ve dürüst olmak gerekirse, puzzleları çözmek benim için oyundaki en eğlenceli şeydi. Kapıların açılışı ve bulmacalar Resident Evil sersini hatırlattı ama 92’deki orijinal oyunun tüm Resident Evil serisine ilham verdiğini düşünürsek bu benzerlik gayet mantıklı.
Karmaşık ses oyunculuğu
David Harbour ve Jodie Comer gibi Hollywood yıldızlarına yer verilmesi gerçekten güzel olsa da ses oyunculuğunun tamamen farklı bir iş olduğunu hissettiğim zamanlar da oldu. Yeteneklerine gerçekten hayran olduğum Harbour ve Comer için bunu söylemek biraz garip ama bazı replikler biraz garip ya da sönük hissettirdi. Yine de özellikle yan karakterlerde göze çarpan gerçekten harika anlar vardı ve oyun boyunca bulduğumuz günlükler ve belgeler için seslendirme gerçekten takdir ettiğim hoş bir dokunuştu.
Hantal animasyonlar ve yüz ifadelerine ilişkin endişeler
Bazı performans sorunlarının oyunun son sürümünde devam etmeyeceğini tahmin etsem de yaratıkların ve karakterlerin yüzlerindeki hantal animasyonları nasıl geliştirmeyi planladıkları konusunda emin değilim. Oyunu oynarken 2024’te geliştirilmiş hissi uyandırmadı; daha ziyade 2014’teki, hatta daha önceki bir oyunu anımsattı.
Malikanede yaşayan küçük kız Grace olarak oynadığınız ücretsiz demo prologu gelişme potansiyeli gösterirken, demo ile ana oyun arasındaki kalite farkı final oyununun kalitesi hakkında belirsizlik bırakıyor.
Değerlendirme
Alone in the Dark, teknik eksiklikler ve oynanış bakımından yetersizliklerle dolu, harika bir oyun olmanın eşiğinde sallanıyor. Yeniden keşfedilmiş bir hikaye vaadi, ilgi çekici bulmacalar ve Hollywood yetenekleriyle birleştiğinde, unutulmaz bir korku deneyimi için umut aşılıyor. Ancak, tehditkâr olmayan yaratıklar ve performans sorunları oyunun potansiyeline gölge düşürüyor. Final sürümünü beklerken, Alone in the Dark’ın karanlıktan zaferle mi çıkacağını yoksa iddiası karşısında bocalayıp bocalamayacağını sadece zaman gösterecek.
Tam sürüm çıktıktan sonra kapsamlı incelememiz için takipte kalın…
Oyun incelemeleri için temel kriterlerimizi merak ediyorsanız,
İnceleme ve etik politikamıza göz atabilirsiniz.
Comments