Clonizer’de gördüğüm şey fazlasıyla ilgimi çekti. Slay the Spire’dan esinlendiklerini düşündüğüm haritada rotanızı çizerek en verimli yolu takip etmek, her tur gelen rastgele kart destesiyle hem Clonizer’ı korumaya çalışmak hem de düşmanları alt etmek ilgi çekici temadaki ve keyifli gözüken bir roguelike deckbuilding gibiydi. Deste oluşturma oyunlarını fazlasıyla seven biri olarak ilgimi çekmesi normaldi. Fakat ilgimi daha çok çektiği nokta oyunun yerli bir yapım olmasıydı.

İstanbul merkezli video oyun stüdyosu Juicy Plume tarafından geliştirilen ve Cardboard Town’dan ve diğer birçok oyunlarından tanıdığımız Rogue Duck Interactive tarafından da yayımlanan Clonizer, PC platformuna geldi. Rogue Duck Interactive’in adını bir yerde görmek genellikle beni mutlu ediyor çünkü favori türlerimden ikisini çok güzel bir şekilde bir araya getirebiliyorlar. Roguelike ve Deckbuilding. Eğer daha önce roguelike veya deckbuilding türünde bir oyun oynamadıysanız sizler için ufak bir özet de geçeceğim.
Roguelike, ölünce en baştan başladığımız, haritaların ve düşmanların her oyunda rastgele olduğu ve her oynanışın farklı deneyim sunduğu bir türdür. Deckbuilding ise küçük bir kart destesiyle başladığımız, oyun ilerledikçe destemize yeni kartlar ekleyerek destemizi güçlendirdiğimiz, kartlar arası sinerji kurmamızın ve doğru seçim yapmamızın önemli olduğu strateji odaklı bir oyun türüdür. Buna en güzel örneği geçen sene çıkmış ve adından fazlaca söz ettirmiş Balatro’yu örnek gösterebiliriz.
Özellikle geçtiğimiz sene Balatro’nun bu türde büyük bir çıkış yaratmasının bu oyuna da olumlu etkileri olacağını ve insanları bu tarz bir oyuna yönlendirebileceğini düşünüyorum.
Oyunun şimdiye kadar almış olduğu 3 ödülü de var. Bunlar; Indieway Indie Award Winner, GİST Indie Contest Finalist ve Dreamhack Atlanta 2024 Indie Playground Exhibitor.

Oynanış
CLONPO adındaki bir şirketin “Clonee” adını verdiği klon çalışanları olarak “Clonizer” isimli uzay gemisiyle çeşitli görevler yapıyor, bu görevler sonucunda destemize yeni kartlar ekliyor ve galaksinin derinliklerine doğru ilerliyoruz.
Öncelikle Clonizer nedir?
Clonizer oyunda belirli canı olan ve ilerlemek istiyorsak korumamız gereken uzay gemimiz. Oyunu oynarken görev esnasında yarattığımız yeni Cloneeler Clonizer tarafından yaratılıyor ve oyun görevleri tamamlarken Clonizer’ı da korumak üzere ilerliyor. Oyun gayet basit bir şekilde size mekanikleri anlatarak başlıyor ve ufak bir eğitim görevi yaptırıyor. Burada kartları nasıl kullanacağımızı, Cloneeleri nasıl yöneteceğimizi ve her iki turda bir Clonizer’ımıza hasar vermek için gelen düşman uzay gemisinden nasıl korunacağımızı öğreniyoruz. Daha sonrasında önümüze ilk kez haritamız geliyor. Oyun ilk kez beni bir sonraki görevimi seçmem için haritaya yönlendirdiğinde bana yukarıda da söylediğim gibi Slay the Spire’ı anımsattı. Haritada genellikle birden fazla rota seçme şansımız oluyor ve rotaların üstünde nasıl faydalı lokasyonların veya tehditlerin olduğunu gözlemleyerek en verimli şekilde rotamızı çizmemiz gerekiyor. Slay the Spire’dan farklı olarak bu oyunda haritamızın birkaç adımdan sonrasını göremiyoruz ve eğer görmek istiyorsak bir uyduya denk gelmemiz gerekiyor. Bu da oyunu daha riskli bir hale getiriyor ve ben buna bayıldım.

Bu hedef lokasyonlar başımıza iyi ya da kötü ne geleceğini bilmediğimiz ufak senaryoları yaşadığımız yerler olabiliyor ve bu lokasyonlar ünlem işareti ile gösteriliyor. Örneğin, uğradığım bir ünlem işaretinde hazine bularak 250 altın kazandım fakat bunun sonucunda saldırıya uğradık, Clonizer hasar aldı ve oyunun geri kalanında rastgele iki kartımın kullanım enerjisi 1’den 2’ye yükseldi. Bu tarz ne olacağını bilmediğiniz durumlar eğlenceli ve çeşitli bir oynanışa yol açıyor.
Bunun dışında tabii ki de yeni kartlar ya da gezegenlerde görevleri tamamlayarak kazandığımız CLONPO Credit ile pasif özellikler satın alabildiğimiz dükkanlar, kartlarımızı güçlendirebileceğimiz ya da bize ücretsiz olarak kart veren lokasyonlar ile Clonizer’ı tamir etmemize yarayan lokasyonlar mevcut. Fakat bu saydığım lokasyonların hiçbirinde sadece önümüze çıkan seçeneklere tıklamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Asıl oyun rotada önümüze çıkan bir gezegene iniş yaptıktan sonra başlıyor.

Gezegenler ve Görevler
Önümüze çıkan bir gezegene girmeden önce oradaki görevimizi görebiliyoruz. Eğer görevin üstünde dönüp duran kırmızı bir alarm ışığı varsa bu durumda görevimiz daha zorlu geçiyor. Ayrıca gezegenin türünü de görebiliyoruz. Bu konuda oyun beni cidden çok eğlendirdi çünkü burada da çeşitlilik mevcut. Eğer bir çöl gezegenine indiyseniz 3-5 turda bir gelen sıcak hava dalgası tüm haritadaki canlılara hasar vuruyor ve bu hasardan kaçınmak için gezegenin üzerindeki buz parçalarının olduğu alanlarda durmanız gerekiyor, bu da istediğiniz gibi pozisyon alamamanız anlamına geliyor ya da başka bir gezegende uzaylı kurbağalar size uzaktan vurabiliyorlar ve bu saldırılardan kaçınmak istiyorsanız toz bulutlarının olduğu alanlarda durmalısınız. Mantarların bulunduğu gezegene inerseniz gördüğünüz yaratıklar halüsinasyon olabiliyor. Ayrıca gezegende bulunan mantarları Cloneelere yedirerek ekstra kalkan, can vb. kazanabiliyorsunuz ancak mantar yemek halüsinasyon görme oranınızı arttırıyor. Bir başka gezegen ise kapkaranlık! Cloneeler yürüyerek önlerindeki alanı göremiyor ve açamıyorlar. Yeni alanları açabilmek için de ya önünüze çıkan uzaylıları alt etmeniz ya da bulup Beacon adı verilen fenerleri açmanız gerekiyor. Oyunda birçok gezegen mevcut.
Bu gezegenlerde de yapmanız gereken görevler her seferinde değiştiği için çeşitlilik burada da bitmiyor. Kimisinde bize verilen görev yeteri kadar maden toplamakken bir diğerinde uzaylıları alt etmemiz gerekiyor. Ya da bazen Cloneeler bir gezegene indikten sonra Cloneelerin kötü versiyonu olan Faulteeler saldırıya geliyor ve orada hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bu görevler esnasında da geliştirdiğimiz destemizdeki kartları kullanarak yeni Cloneeler yaratmalı, onlara verebiliyorsak ekipman verip güçlendirmeli, uzaylıları alt etmelerini sağlamalı, görevimize odaklanmalı ve aynı zamanda her iki turda bir gelen düşman uzay gemisinin Clonizer’ımıza hasar vermesini engellemek için ona kalkan kartları basmalıyız. Bu kadar düşünecek şeyin olması da tabii ki oyuncuyu dikkatli olmaya ve strateji kurmaya itiyor.
Tüm rotamızı tamamladıktan sonra ise rotanın sonunda bulunan gezegenden bizi başka bir galaksiye ışınlayacak portallar buluyor ve buradan diğer galaksiye geçerek yeni haritamıza ve rotamıza başlıyoruz.

Farklı Clonizerlar ve desteler
Bu oyunda da tabii ki diğer deckbuilding oyunlarında olduğu gibi farklı desteler bulunuyor ve bunları çeşitli görevleri yerine getirerek açıp kullanabiliyorsunuz. Böylelikle oyuna farklı şekillerde başlayarak diğer stratejilerinizden farklı bir oynanış ile ilerleyebilirsiniz. Bunun yanı sıra oyunda birden fazla Clonizer bulunuyor. Oyuna başlamadan istediğiniz Clonizer’ı seçerek o Clonizer’a özel kartlarla oynama şansı bulabilir ve seçtiğiniz Clonizer’a özel açmış olduğunuz destelerden birini kullanarak galaksiyi keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Grafik sanatı
Görseller tahminimce elle çizilmiş ve çok başarılı buldum. Fazlasıyla tatlı, ilgi çekici ve renkli. Ayrıca uzun süre başında durmanız gereken bir oyun için göz yormayan türden. Özellikle bazı lokasyonlarda denk geldiğimiz ilginç görünüşlü Cloneelerin çizimlerine bayıldım. Gerçekten kendine has bir görselliğe sahip.
Değerlendirme
Oyun beni birkaç günlük deneyimimin ardından fazlasıyla memnun etti. İncelemeden sonra da oynamaya devam edeceğime eminim. Günümüzde oyunların fiyatlarının yükselmesiyle oyunların içeriğine ve ne kadar süreceğine daha çok dikkat eder olduk. Clonizer’ın sizi uzun saatler eğlendirebileceğine ve çeşitliliğini devam ettirebileceğine kesinlikle eminim. Şimdiden oyunun çıkışı sonrası getirecekleri birçok şeyi duyurdular bile. Bunların arasında yeni kartlar, yenmek için belirli stratejilere başvurmanız gereken bosslar, kendilerine özel uzaylılara ve alanlara sahip olacak yeni gezegenler var. Şu an içerisinde bulundurduğu içerik ve ilerleyen zamanda gelecek olan güncellemeler ile Clonizer’ın hem fiyatına değeceğini hem de insanları oyunda tutmaya devam edebileceğini düşünüyorum.