İnceleme

Dordogne

0

UN JE NE SAIS QUOI ve UMANIMATION adındaki iki bağımsız Fransız stüdyosu tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz haziran ayında satışa sunulan Dordogne, hem eleştirmenlerden hem de oyunculardan yüksek notlar aldı. Gelin, Dordogne oyununu beraber inceleyelim.

Dordogne

Dordogne’un hikayesi, ana karakterimiz Mimi ile başlıyor. Mimi’nin babaannesi Nora, hikayenin başlangıcından kısa bir zaman önce vefat eder. Mimi’nin babası Fabrice, Nora’nın Dordogne’da bulunan evinin boşaltılıp satılması için hazırlık yapmaktadır. Nora, vefatından önce Mimi’ye yazdığı bir mektupta Dordogne’daki evinde onun için bir kutu bıraktığını söyler ve Mimi hem bu kutuyu bulmak hem de yirmi yıldır gitmediği eve gidip çocukluk anılarını hatırlamak amacıyla Dordogne’a gider. Hikaye ilerledikçe Mimi geçmişini daha rahat hatırlamaya ve aile dramasının nedenini anlamaya başlar.

Dordogne

Toplamda sekiz bölümden oluşan Dordogne oyunun hikaye anlatımı ilgi çekici olsa bile hikayesinde yer alan bazı eksik yanlar yüzünden tahmin ettiğimden daha az etkilendiğimi söyleyebilirim. Oyunun hikayesi bazı kısımları daha detaylı ve derin işlerken hikayenin geri kalan kısmını üstünkörü geçmiş.

Mimi’nin bazı eşyalarla etkileşime girip yirmi yıl önceki haline dönmesi ve bu sayede anılarındaki küçük Mimi’yi oynamak, onun bakış açısını anlamamıza yardımcı oluyor. Hikaye kendisini ara sahnelerle, toplanabilir eşyalarla, belgelerle ve ses kayıtlarıyla anlatıyor. Bu yüzden her yeri iyice araştırmak, hikayede geride kalan kısımları anlamak için oldukça değerli.

Yapılacak çok fazla şey var

Dordogne, oynanış olarak temposunu hiç kaybettirmemek adına oyuncuya birçok mini oyun sunuyor ve bu şekilde çoğu bağımsız oyunun düştüğü “yürüme simülatörü” yaftasından kurtuluyor. Dordogne’da su kayağı yapabilir, bahçeyle ilgilenebilir, pazardan alışveriş yapabilir, kediye mama verebilir, yemek yapabilir, düşen çatalınızı almak için suya dalabilir, fotoğraf çekebilir, kasetinize ses kaydedebilirsiniz. Bunun yanı sıra küçük Mimi ile canavar çağırmak için canavarın sesini taklit edebilir veya gizli bir hazinenin yerini bulmak için bulmaca çözebilirsiniz. Bu mekaniklerin çoğu aynı olsa bile Dordogne, yeni mini oyunları hikaye anlatımıyla uygun bir şekilde sunduğu için hiçbir şekilde tekrara düşmüyor.

Dordogne

Tüm bunların dışında her bölümün sonunda doldurduğumuz bir defter mevcut. Bu defteri doldurmak için Dordogne’da gezerken etraftan etiket ve kelime toplamak, fotoğraf çekip ses kaydetmek gerekiyor. Bölüm boyunca topladığımız unsurlar arasından seçim yaparak defter sayfası doldurduğumuzda bölüm bitmiş oluyor. Etiketleri ve fotoğrafı yapıştırıp topladığımız kelimelerle şiir yazabiliyoruz. Minnoş bir oyun için minnoş bir eklenti.

Değinmeden geçemeyeceğim bir unsur ise ana hikayeyi değiştirmeyen diyalog seçimleri. Oyunun bazı kısımlarındaki diyaloglarda birden fazla seçeneğimiz oluyor ve Mimi’nin kime nasıl davrandığını bir bakıma biz seçebiliyoruz.

Kontroller oldukça akışkan ve basit. Etrafta gezinirken veya kayak yaparken herhangi bir FPS sorunu yaşamadım. Bazı mini oyunlarda fareyi nasıl kullanmamız gerektiğimizi anlamamız biraz düşündürse de hemen alışıyorsunuz.

Suluboya tablosunun içindeymişiz gibi hissettiren Dordogne

Oyunun tam anlamıyla bir açık dünyası yok, Dordogne’da belirli mekanlar var ve bazılarına lineer ilerleyen bölümlerin odaklandığı yerlerde gidebiliyoruz sadece. Ancak her şekilde oyunun en göze çarpan unsuru görselliği desem yanlış olmaz. Normalde gerçekten Fransa’nın güneyinde bulunan Dordogne’da geçen hikaye, suluboya tablosuna benzeyen görselliğiyle oyuncuyu büyülüyor. Bağımsız yapımcı oyunu olduğu için grafikler beklenilen düzeyde ve yapımcılar bunun bilincinde olarak tamamen görselliğe, atmosfere ve renklere odaklanmış. Dordogne’un renk paleti, hikayenin her anında canlı veya cansız olacak şekilde değişebiliyor.

Hikaye, eski Dordogne ve yeni Dordogne arasında geçtiği için aradaki farkı görsel olarak o kadar güzel yansıtmışlar ki, arada durup izleyesi geliyor insanın. Küçük Mimi ile Dordogne’u keşfettiğimiz zamanlarda oradan oraya tırmandığımız zamandaki atmosfer şahane. Su kayağı yaparken nehirdeki suyun yansıması ve Mimi’nin hayal dünyasında canlandırdığı anlar sanıyorum ki benim favorim. Mimi’nin on iki yaşında yaz tatilini geçirdiği Dordogne’un görselliği oldukça canlı, çocuksu ve ferahlatıcı.

Atmosferine uygun huzurlu ses tasarımı

Dordogne’daki bazı ara sahnelerde seslendirmeler mevcut ve bu seslendirmeler gayet başarılı. Aktörler, karakterin duygusunu çok rahat bir şekilde aktarabiliyorlar. Bunun yanı sıra yaz tatilinde kendi bahçesine sahip olan bir evde ve akan bir nehre sahip bu kasabada en ufak şeyin tıngırtısını duymak mümkün. Bazen yeni bir bölüm başladığında evin dışındaki kuşları dinlemek veya bahçe işleriyle uğraşırken kazmanın sesini duymak kulağa güzel geliyor. Arka plan seslerinin yanı sıra tabii ki oyunda müzikler de mevcut ve müzikler de hikayenin anlattığı ana göre ya huzurlu ya da gergin olabiliyor.

Değerlendirme

Dordogne, güzel mi güzel sanat, ses ve çevre tasarımıyla, müzikleriyle, kendisine çeken kompakt hikayesiyle, sade ama çeşitli oynayışıyla ve toplanabilir eşyalarıyla gerçekten güzel bir oyun. Ancak hikayedeki bazı eksiklikler, bölümleri tek başına tekrardan oynayamamak ve çok fazla okuma içermesine rağmen Türkçe olmaması az da olsa puan kırmaya neden oluyor.

Oyun şu anda Steam’de 190 TL olarak karşımıza çıkıyor ki maksimum birkaç saat süren ve tekrar oynaması zor olan bir oyun için fazla bir fiyat. Ancak oyun Xbox Game Pass’te mevcut, eğer Xbox Game Pass üyeliğiniz varsa ve bu tarz hikaye odaklı ve görselliğiyle önce çıkan oyunları seviyorsanız kaçırmayın derim.


product-image

Dordogne

8.5

Tuana Seda Hürmen
Oyun Günlüğü Yazarı

    Comments

    Leave a reply

    Kasım 2024
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    252627282930  
    Login/Sign up