Olimpos tanrılarının hizmetinde on yıl geçirdikten sonra Spartalı asker Kratos, Athena tarafından Ares’i yenmenin anahtarı olan Pandora’nın kutusunu bulmakla görevlendirilir. Bir dizi mücadelenin ardından Pandora’nın Kutusu’nu bulan Kratos, Ares’i öldürdükten sonra yeni Savaş Tanrısı olmak için Olimpos Dağı’na yükselir… 2018 yılında çıkan God of War’ın devam hikayesi God of War Ragnarök, bizi kaldığı yerden, beklenilenin ötesinde yakalayıp tanrıların dünyasına yeniden sokuyor.
2005 yılında Santa Monica Studio ve Sony Interactive iş birliği ile hayatlarımıza girmişti destansı oyun God Of War. Mitolojik olarak aşina olduğumuz, çok uzaklardan değil hemen yanı başımızdaki Olimpos dağının tepesinden düştü hayatlarımıza Kratos ve düştüğü günden bugüne hem kendisi hem de hayatımızdaki yeri günden güne katlanarak büyüdü.
2018 yılında çıkan God of War’ın devam hikayesi Ragnarök bizi kaldığı yerden, beklenilenin ötesinde yakalayıp tanrıların dünyasına yeniden sokuyor. Santa Monica Studio tarafından geliştirilen aksiyon macera oyunu Sony Interactive Entertainment tarafından da PlayStation 5 ve PlayStation 4 platformları için 9 Kasım 2022 tarihinde piyasaya sürüldü.
God of War Ragnarök inceleme
God of War Ragnarök’a başlamadan eğer bir önceki oyunu oynamadıysanız hiç vakit kaybetmeden oynayın, zira Ragnarök konusu bakımından sıfırdan dahil olabileceğiniz bir hikayeye sahip değil. Oyunun başında verilen kısa özet de bazı noktaların kopukluğunu giderecek kadar detaylı değil.
Bizi oyunun içine çeken en temel unsurun epik hikayesi olduğunu düşünürsek hiç bir parçasını kaçırmamak gerektiğini söylemek yanlış olmaz.
God of War Ragnarök hikayesi
İlk oyun aksiyon temelli, öğretiler ile bezenmiş bir baba oğul ilişkisini bizlere sunuyordu. God of War Ragnarök ise ilişkiyi bir adım daha ileri götürerek karakterlerin kendi kabuklarını kırma çabasına tanık olmamızı sağlıyor. Atreus namıdığer Loki, bir önceki oyunda bize sinyallerini verdiği asi ruhunun ve büyümenin getirdiği özgüven ile birlikte güçlendiğini ve kendi ayakları üzerinde durabileceğini gösterme çabası içine giriyor. Bu çaba zaman zaman ters tepip hikayeyi kimi noktalarda zora soksa da artık baba olmayı kabullenmiş Kratos haklı gururunu yaşarken temkini de elden bırakmayarak bu zora giren anlarda kurtarıcılığı üstleniyor.
Hikaye bir önceki oyunda Baldur’un ölümünün ardından Nordic mitolojisinin en büyük olaylarından biri olan Ragnarök’un yani kıyametin tetiklenmesini konu alıyor. Her şeyin yıkımı ve yeniden doğuşu, gerçekleşmeden önce onun geleceğini haberdar eden uzun ve çetin kışı ifade eden Fimbulwinter’ın bölgeyi nasıl etkilediğine şahitlik ediyoruz.
Fimbulwinter’ın 3 yıl boyunca devam edeceği söylenir. Hiç bitmeyen bir soğuk, kar yağışı, fırtınalar ve donlara gebedir. 3 yılın ardından ise İskandinav mitolojisinin kıyameti niteliğinde olan Ragnarök’ün gerçekleşeceği söylenir. Fimbulwinter sadece kışı getirmez! Her gün Midgard’ın dört bir yanında olacak uzun savaşlar, kardeşin kardeşi öldürmesi gibi onursuzlukları da getireceğine inanılır. Fimbulwinter’ın bitiminde Midgard’da yaşayan tüm insanların öleceği ve sadece Lif ve Lifþrasir adında iki insanın hayatta kalacağı söylenir.
Oyun tabi ki sadece bu çetin kış şartları ile mücadeleyi değil bunun yanı sıra yepyeni gizemler ile olaylar örgüsünü bezeyerek her daim hikayenin içinde kalmamızı sağlıyor.
İlk oyunda verilen ana hedefe ulaşmanın yanı sıra hikaye akarken daima algınızı açık tutmanızı gerektiren çeşitli yan görevlerin var olması da özgürlük alanını genişletiyor.
Oynama Süresi
Yan görevler olarak ifade etsem de bunlar hikayenin içine çok iyi bir şekilde yedirildiğinden dolayı oyunun araştırma, gezinme ve ilişkilendirme yükünü çekerek hikayeyi daha da kuvvetli bir noktaya taşıyor.
Bu görevleri yapmadan da oyunu bitirmek mümkün tabi ki ama bu tarz büyük yan görevler hem oyunun süresini arttırıyor hem de anlam katıyor.
Oyunun ana hikayesi bu büyük yan görevler ile birlikte 30 – 35 saat sürmekte. Eğer daha da detaya inip mini görevleri de gerçekleştirmek isterseniz yaklaşık 50 saat civarında mitolojik bir oyunun sizi beklediğini söyleyebilirim.
God of War Ragnarök ilk oyundan hiç ayrışmıyor!
God of War Ragnarök hem hikaye anlatımı hem de oynanış şekli itibarı ile ilk oyundan hiç ayrışmıyor ve geçen senelere rağmen bıraktığı yerden oyuncuyu yakalamayı başarıyor.
Bu oyunun en önemli oyun dinamiklerinden bir tanesi de Atreus’un biraz daha ön plana çıkmış olması. Yetenek konusunda kendini geliştiren ve ok atarken eli titreyen o çocuk profilinden hayli uzaklaşan Atreus, aksiyon anlarının içine daha fazla giriyor.
Yetenek ağacı rol yapma oyunlarının olmazsa olmaz unsurlarından. İlk oyunun eksiklerinden birisi olan ortak geliştirme puanı kullanımı Ragnarök’ta iki karakter için ayrı ayrı toplanarak gelişimin sağlanmasına imkan tanınmış. Yani biri yer biri bakar mantığından çıkılarak her iki karakter de hak ettiği oranda gelişime açılmış.
Kratos’u bize bu kadar sevdiren bir diğer özelliği de vazgeçilmezleri diyebileceğimiz Leviathan baltası ve Kaos bıçakları tabi ki. Geliştiriciler her konuda olduğu gibi bu konuda da yüzümüzü güldürüp daha ilk dakikadan itibaren bu iki yadigarla serüvenin içine bizi atıyorlar. Yetenek ağacında açılan yeni yeteneklerle birlikte kombo sisteminde de hatırı sayılır bir çeşitlilik bizi bekliyor. Ayrıca yine Runik saldırılar, tılsımlar ile atak, savunma, dolum süresi, şans gibi değerler üzerinde de gelişime devam ediyoruz.
Her şey bu kadar olumlu görünüyorken ufak bazı can sıkıcı noktalara da değinmek gerekiyor ki adet yerini bulsun. Geliştirmeler içinde yepyeni özellikler bulunuyor ama hali hazırda bildiğimiz yetenekleri tekrar açmak zorunda kalıyoruz. Seviyeye göre artan zorlukları baz alarak özelliklerin gelişmeye açılması anlaşılabilir fakat Kratos’un balta gelişimine dair çok temel yetenekleri tekrardan aktif etmek biraz yeni başlıyor hissi uyandırıyor.
God of War serilerinin olmazsa olmazı olan bulmacalar kısmında çok fazla bir değişim göze çarpmıyor. Geçen zamanla birlikte zaten sınırlı olan oynanabilir alan içerisinde yer alan bulmacaların biraz daha kişiyi zorlayıcı olması oyuna olan tutkuyu arttıracaktır kanaatindeyim.
Karakter detayları özellikle ana karakterlerde hem oynanış aşamasında hem de geçiş bölümlerinde tek kelime ile mükemmel. Kıyafetlerden, duygu durumlarında ufak gülümsemelere kadar en ufak detay atlanmamaya çalışılmış.
Müzikler ve seslendirme
Oyuncuda gerçeklik algısının oluşmasındaki en önemli unsurlardan bir tanesi de kullanılan müzik ve sesler. Hele ki mitolojik bir hikaye içinde olunca ister istemez her kare melodisi ile bütünleşerek bizi bulunduğumuz yerden alıp kendi dünyasına götürmek gibi bir görev üstleniyor. Ragnarök’ta karşımıza çıkan yenilik Atreus’a özel yapılan karakteristik müzik.
Bir önceki oyunda Faye ve Kratos’un müziklerinin özel olmasına rağmen Atreus’un böyle bir ayrıcalığının olmaması küçük bir detay olsa da karakterler özelinde belirleyici bir unsurdu.
Seslendirme konusunda yeni takviyeler ile birlikte ekip bütünlüğünü korumuş. Christopher Judge, Sunny Suljic ve Danielle Bisuitti gibi isimler yine ustaca bir performans ortaya koymuşlar.
Değerlendirme
Sonuç olarak God of War Ragnarök, kendisinden beklentileri fazlası ile karşılayan bir oyun olmuş. Bütün bu hikaye ve detaylarını Türkçe altyazı ile takip edebiliyor olmak da yine kendimizi ait hissetmemizi sağlıyor kuşkusuz. Yayımcı ve geliştiriciler bu efsanenin daha uzun seneler bizi hikayeden hikayeye sürükleyeceğini yaptıkları her yeni dokunuş ile gösteriyor. Zaten Last of Us gibi God of War’ın da yakın zamanda televizyon ekranlarından evimize girecek olması maceraperest yapımcıların hayallerinden ziyade ne kadar sağlam bir temel üzerine inşa edildiğinin açık karşılığı.