İncelemeZ - OG

INDIKA

0

INDIKA, oyuncuları alternatif bir 19. yüzyıl Rusya’sında geçen benzersiz bir yolculuğa çıkaran bir üçüncü şahıs korku oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Hikaye, kendini keşfetme arayışındaki genç bir rahibe olan Indika’nın etrafında dönüyor ve ona beklenmedik bir yol arkadaşı olarak Şeytan’ın bizzat kendisi eşlik ediyor.

INDIKA
INDIKA

Bağımsız oyun stüdyosu Odd Meter tarafından geliştirilen ve 11 bit studios tarafından yayımlanan INDIKA‘ya daha çok bir korku deneyimi olacağını düşünerek girdim, ancak kendimi karanlık bir atmosferde derin bir felsefi yolculukta buldum. Oyun, büyüleyici atmosferi ve benzersiz konusuyla hemen ilgimi çekti. İlk beklentilerimden farklı olsa da din, inanç ve gerçeklik temalarını çok az oyunun cesaret edebileceği şekilde derinlemesine inceleyen anlatısıyla beni içine çekmeyi başardı.

Alternatif Rusya’da düşündüren bir hikaye

INDIKA‘nın hikayesi gerçekten bambaşkaydı. Oyun, 19. yüzyılın başında alternatif Rusya’da din, inanç ve gerçeklik gibi ciddi konuları ağır bir tonla ele alıyor. Ve gerçekten de oyuncuları, talihsiz olaylar dizisi boyunca Indika ile birlikte kendilerini yeniden keşfetmeye ve sorgulamaya itiyor.

INDIKA

Her şey Indika’nın bir ayin sırasında olay çıkarması ve ayinden kovulmasıyla başlar. Genç rahibeden kurtulmak isteyen diğer rahibeler, ona patates taşımak ve kuyudan su çekmek gibi bazı ayak işleri verirler. İndika bu görevleri yerine getirirken beklenmedik yoldaşı Şeytan’la tanışırız. Alaycı anlatımıyla kiliseyi ve Hıristiyanlığı eleştirir ve anlaşıldığı kadarıyla Indika’yı etkilemeye çalışır. İkinci bir krizin ardından Indika, uzaktaki bir manastıra bir mektup götürmek üzere ‘kutsal bir göreve’ gönderilir.

Geldiğinden beri ilk defa manastırdan dışarı çıkan Indika, kendini hem özgür hem de kaybolmuş hissederek görevini tamamlamak üzere yola çıkar. Oyun burada o kadar iyi bir iş çıkarmış ki, Indika olarak manastırdan çıktığımda kendimi tıpkı onun gibi kaybolmuş hissettim. Uçsuz bucaksız Rus kışında hiçbir yön duygusu yoktu. Sadece her tarafta kar vardı. Bence bu yön kaybı aynı zamanda Indika’nın inancını sorgulamasını da simgeliyor.

INDIKA

Yukarıda bahsettiğim talihsiz olaylar dizisi Indika’yı kutsal görevinden saptırarak yoldan çıkarıyor. Bu sapma aslında tam olarak onun kontrolünde olmasa da manastırdan ayrıldıktan sonra hissettiği özgürlük duygusu onu normalde atmayacağı bazı cesur adımlar atmaya teşvik ediyor.

Yakınlarda olan bir tren kazasındaki yaralılara yardım etmek için yolundan ayrılan Indika’nın yolu aynı tren kazasından kurtulmuş olan Ilya ile kesişiyor. Ve böylece oyun boyunca bize eşlik edecek bir yol arkadaşıyla daha tanışıyoruz. Bu arada kaza yapan trenin azılı suçluları taşıdığını söylemiş miydim? Ilya da bu suçlulardan biri olarak Indika’yı rehin alıyor ve asıl macera bundan sonra başlıyor.

INDIKA

Indika ile birlikte Ilya’yı tanıdıkça, onun o kadar da kötü biri olmadığını anlıyoruz. Kolunda ciddi bir enfeksiyon var, bu da onu bazı şeyleri yapmaktan (örneğin; gardiyanlardan kaçmak) alıkoyuyor ve bir nevi Indika’yı rehin almak zorunda kalıyor. İlya ile ilgili bir başka eğlenceli bilgi de Tanrı ile konuştuğuna inanması.

Şeytan’la konuşan bir rahibe ve Tanrı’yla konuşan bir mahkümdan oluşan bu trajikomik ikili, İlya’nın doğduğu kasabada bulunan ve Kudet adı verilen kutsal nesneleri aramak için birlikte yolculuklarına devam ediyorlar. İlya, bu Kudetler her ne ise kolunu iyileştireceğine gönülden inanmaktadır. Kudetlerin mucizevi olduğundan ve şeytan tarafından ele geçirilenlerin bile Kudetlere götürüldüğünden bahsettikten sonra, İndika kendisinin de Şeytan’ın etkisinden kurtulabileceğini umut etmeye başlar.

INDIKA
Kudetler

İkilinin beklenmedik yoldaşlıkları oyun boyunca derinleşerek din, seçim ve özgürlük hakkındaki zıt inançlarına dayanan derin felsefi tartışmalara dönüşür. Biz bulmacaları çözmeye çalışırken, diyalogları giderek derinleşiyor ve kavgalı bir tartışmadan ziyade incelikli bir fikir alışverişine evriliyor. Şaşırtıcı bir şekilde, Ilya zaman zaman karşıt bakış açılarına rağmen Indika’nın bakış açısına katıldığını fark ediyor.

INDIKA

Oyun ilerledikçe kendimi Bulgakov’un “Usta ile Margarita” adlı eseri arasında paralellikler kurarken buldum. Oyunun Steam sayfasına baktığımda, geliştiricilerin özellikle Bulgakov ve Gogol gibi yazarlardan ilham aldıklarını gördüm.

Yazarın notu: “Usta ile Margarita” Mikhail Bulgakov’un, Şeytan’ın resmi olarak ateist olan Sovyetler Birliği’ni ziyaretini konu alan bir romanıdır. Bulgakov, doğaüstü öğeler ve kara mizah yoluyla Sovyet vatandaşlarının inanç ve davranışlarına meydan okur. Eleştirmenler tarafından 20. yüzyılın en iyi romanlarından biri olarak kabul edilen eser, Hıristiyan felsefesini kara komedi unsurlarıyla harmanlıyor.

Tahmin edebileceğiniz gibi, oyun, Usta ve Margarita gibi, felsefe, psikoloji ve kara mizahı çok da ‘kutsal olmayan’ bir şekilde bir araya getiriyor.

Grafikler, atmosfer ve tasarım

Öncelikle, oyun her açıdan göz alıcıydı. INDIKA’nın neredeyse siyah beyaz dünyası büyüleyici ve oyuncuyu saran bir yapıya sahipti. Geliştiriciler de haklı olarak gurur duymuş olmalılar ki, sadece oturup manzarayı izleyebileceğiniz yerler eklemişler.

Atmosfer olağanüstü ve tüyler ürperticiydi. Son zamanlarda oynadığım en atmosferik oyunlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Beni ortamın içine çekmesi uzun zamandır bir korku oyununda aradığım bir şeydi. Ve ilk Layers of Fear oyunundan beri kendimi bir korku oyununa bu kadar kaptırdığımı hatırlamıyorum.

INDIKA

Oyunu ilk oynamaya başladığımda, pikselli kullanıcı arayüzü beni şaşırtmıştı, ancak ilerledikçe bu seçimin arkasındaki neden açıklığa kavuştu. Oyun, kasvetli şimdiyle Indika’nın geçmişe dair canlı, pikselli anıları arasında gidip geliyor. Bu keskin kontrast, manastırın Indika’nın hayatı üzerindeki derin etkisini çarpıcı bir şekilde göstererek hikaye anlatımına yeni bir boyut kazandırdı.

INDIKA

INDIKA şimdiye kadar deneyimlediğim en tasarımsal oyunlardan biriydi. Hikayesinden sinematografisine, sanat tarzına ve hatta yükleme ekranlarına kadar her ayrıntı oyunun genel vizyonuna katkıda bulunuyordu. Kamera açılarındaki değişiklikler, perspektifler, diyaloglar veya oyunun gerçekçilikten pixel art platformuna geçişi olsun, her bir unsur belirli bir amaca yönelikti ve titizlikle planlanmıştı.

Oynanış ve mekanikler

INDIKA’nın öne çıkan en çarpıcı özelliklerinden biri 3D ve 2D oynanışı bir araya getirmesiydi. Bazı oyunlar 2D oyunları easter egg veya mini oyun olarak sunsa da daha önce bir ana oyuna bu düzeyde bir entegrasyonla hiç karşılaşmamıştım.

INDIKA

Oyunun bir diğer göze çarpan özelliği de çeşitli bulmaca çözme elementleriydi. Bazı puzzlelar standartken, diğerleri kamerayı yukarıdan aşağıya bir görünüme kilitlemek gibi alışılmadık mekanikler kullanıyordu. Bu, oyuncuların makinelerle ve çevreyle beklenmedik şekillerde etkileşime girmesini mümkün kıldı. Farklı bulmaca mekaniklerinin harmanlanması oldukça başarılıydı.

Özellikle “Şeytan” size her şeyi sorgulatmaya çalışırken cehennem gibi alternatif gerçekliğin bulmacaları çözmenize veya bir yere ulaşmanıza yardımcı olduğu mekanik gerçekten ilginçti ama biraz az kullanılmış gibi hissettirdi.

INDIKA

Oyuna entegre edilen puan sistemi de oldukça enteresandı. Kutsal eşyaları toplamak, Meryem ve İsa resminin önünde mum yakmak gibi aktiviteler size puan kazandırıyordu ve bu puanları Tanrı’nın ya da Şeytan’ın yolunu seçtiğiniz skill tree benzeri bir mekanikte ilerlemek için kullanabiliyordunuz.

INDIKA

Ancak birkaç yükleme ekranında puan toplamakla vakit kaybetmemeniz tavsiye ediliyordu çünkü “puanlar anlamsızdı”. Oyunun sonunda ne demek istediklerini anlıyorsunuz tabii ki ama bu beni oyun boyunca mümkün olan her puanı toplamaktan alı koymadı.

INDIKA

Kişisel deneyimlerim

Bu incelemeyi yazmadan önce bir süre bekledim ki oyun tam anlamıyla içime sinmiş olsun. Bazen heyecana kapılıp bir oyunu hak ettiğinden daha fazla övme eğiliminde olabiliyorum ama bu kesinlikle o durumlardan biri değil. Üzerinden zaman geçmesine rağmen oyunu ilk oynadığımda hissettiğim heyecanı hala hissediyorum. Eleştirecek bir şeyler bulmak için gerçekten çaba sarf ettim, ancak kısalığı dışında neredeyse kayda değer hiçbir şey yoktu. Yine de bu bile bir tür övgü olarak görülebilir.

Sonu her ne kadar beklenmedik olsa da açıkça kasıtlıydı ve hikaye örgüsü içerisinde gayet anlamlıydı, bu konuda bir sıkıntım yok. Aksine, tüm mekanikler, deneyim, oynanış, hikaye… her şey o kadar iyiydi ki daha fazlasını istedim. Belki de sadece benim açgözlülüğümdür ama yine de oyunun bir oturuşta bitmesini beklemiyordum ama ne yazık ki bitti.

INDIKA

Oyunun tamamı aşağı yukarı 5 saat sürdü. Oynanış mekanikleri bölümünde de belirttiğim gibi, bazı yönlerin yeterince keşfedilmediğini hissettim. Ama tabii ki bu bir oyuncu olarak benim bakış açım ve her küçük detay üzerinde ne kadar çalışıldığını ve düşünüldüğünü hayal bile edemiyorum, öyle ki kısa tuttuğu için geliştiriciyi suçlayamıyorum bile. Bu kadar ince ayrıntı ve hassasiyetin sınırlamaları da beraberinde getirdiğini düşünüyorum. Eleştirilerim bile övgüye dönüştü ama ne yapabilirim ki? O kadar iyiydi işte. Sanki 20 saat daha oynayabilirdim ve benim için yine de kısa olurdu.

Son olarak, Odd Meter ve 11 bit studios’a bize oyunun ön sürüm kopyasını sağladıkları için teşekkür ederiz.

Değerlendirme

Özetle, INDIKA baştan sona harika bir deneyimdi. Oyunun hikayesi din, inanç ve gerçeklik temalarını derin bir felsefi kavrayışla ele alıyor. Büyüleyici siyah-beyaz manzaralar ve çarpıcı pixel-art flashbackler Indika’nın geçmişini canlı bir şekilde gözler önüne sererek hikaye deneyimini zenginleştiriyor. Üçüncü şahıs keşif ve 2D platform karışımı, oyunun başından sonuna kadar ilgi çekici kalmasını sağlıyor. INDIKA’nın oynanış süresi yaklaşık beş saat gibi göreceli olarak kısa olsa da etkisi uzun sürüyor. Hikaye, oyun bittikten uzun süre sonra bile yankı uyandırdı ve beni yaşam ve inanç hakkında ortaya attığı derin sorular üzerinde düşündürmeye devam etti.

INDIKA

Oyun incelemeleri için temel kriterlerimizi merak ediyorsanız,
İnceleme ve etik politikamıza göz atabilirsiniz.

product-image

INDIKA

9.4

INDIKA, harika bulmacaları, büyüleyici grafikleri ve hikayesiyle baştan sona etkileyici ve düşündürücü bir deneyimdi. Tek kusuru, beni daha fazlası için heveslendiren göreceli olarak kısa oyun süresiydi.

Özge Güzel
Oyun Günlüğü Kıdemli Editörü / Senior Editor
Temmuz 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031  
Login/Sign up