Insomniac Games’in senelerdir beklediğimiz Marvel’s Spider-Man 2 oyunu nihayet karşımızda. 2018 yılında çıkan Marvel’s Spider-Man oyununun devam oyunu olan Marvel’s Spider-Man 2, PS5 konsoluna özel olarak çıktı.
- Marvel’s Spider-Man 2, özellikle hikayesiyle ön plana çıkıyor.
- Marvel’s Spider-Man 2’nin oynanışı inanılmaz eğlenceli.
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Insomniac Games tarafından geliştirilen ve Sony Interactive Entertainment tarafından da yayımlanan aksiyon ve macera oyunu Marvel’s Spider-Man 2, 20 Ekim’de PlayStation 5’e özel olarak geldi.
Etkileyici oyun içi mekanikleri, hikayesi ve karakterleriyle Marvel’s Spider-Man 2 incelememize başlıyoruz.
Marvel’s Spider-Man 2 ve deneyimsel hikayesi
2020 yılında ara oyun olarak çıkan Marvel’s Spider-Man: Miles Morales’in olaylarının üstünden yaklaşık bir sene geçmiştir. Peter Parker’ın, Miles Morales’in okulunda hoca olarak çalışmaya başladığı ilk gün Sandman şehre saldırır. İki Spider-Man, Sandman’i durdurduktan sonra Peter Parker öğrencilerini saldırı sırasında bıraktığı için işinden kovulur ve Queens’te bulunan May Hala’nın evine döner. Tedavisi bulunmayan bir hastalığa sahip olan eski dostu Harry Osborn, iyileşmiş bir şekilde Peter’a ve MJ’ye sürpriz yapar. Ancak Kraven adındaki bir avcı, şehre süper kahraman avlamaya gelmiştir. Peter ve Miles hem Kraven hem de sonradan çıkacak olan Venom tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar.
Hikayenin en spoilersız halinin bu olduğunu düşünüyorum. Hikaye genel anlamıyla tipik bir süper kahraman hikayesi olarak geçse bile hikaye sunumunun olağanüstülüğü sayesinde insanı etkiliyor. Karakterlerin yaşadıkları olaylar karşısında hissettiklerini rahatça görüyoruz ve olayların o ana kadar nasıl geliştiğini ince ince dokuyor bize Insomniac Games. Bu sayede hikayede herhangi bir boşluk bulunmuyor.
Marvel’s Spider-Man 2 hikayesinin iki tane kötü yanı olduğunu düşünüyorum. İlki çok fazla tahmin edilebilir olup hikayenin sonunu oyunun en başından tahmin edebilmemiz. İkincisi ise ana odağını iki Spider-Man’e veren bir oyun için hikayenin fazlaca Peter odaklı olması. Oyun ilerledikçe Miles’ın kendi hikayesi de işleniyor ancak genele bakıldığında Miles, Peter’ın hikayesindeki biri gibi hissettiriyor.
Spoiler vermeden değinmek istediğim başka bir durum ise Insomniac Games’in çizgi romanlardan fazlaca esinlendiği. Marvel’s Spider-Man 2, hikayesini filmlerden ziyade daha çok çizgi romanlardaki karakterlerden alıyor ve bazı karakterleri de kendince işliyor.
İlk oyunu temel alan oynanışa bir bakalım
Marvel’s Spider-Man 2’nin genel anlamda oynanışı ilk oyununkiyle aynı ancak gelişen ve eklenen kısımlar da mevcut. Bunu iki Spider-Man, savaşlar, Simbiyot Peter ve gezinti olarak dört başlıkta ele alalım.
İki Spider-Man için farklı özellikler
Tanıtıldığından beridir Marvel’s Spider-Man 2 ile ilgili en çok ön plana çıkan unsurlardan biri iki Spider-Man’i de yönetebiliyor olmak. Miles’ın ve Peter’ın kendilerine özgü yetenekleri var, örneğin Miles elektrik gücünü kullanırken Peter, ilk oyunda bir kostüm özelliği olan örümcek kollarını kullanıyor. Zaman içinde farklı özellikler de açılabiliyor ancak temel özellikleri bunlar. Özellik olarak ayrı hissettiriyorlar ancak temel özellikler sadece bunlar olduğu için ilk oyuna kıyasla, yani kostüme göre gelen özelliklerin artık olmadığı göz önünde bulundurulduğunda çeşitliliğin azaldığını söylemek zorundayım.
Haliyle beceri geliştirme ekranında hem Miles’ın hem Peter’ın hem de ikisinin ortak kullanabileceği beceriler bulunuyor. Ancak beceri dağıtımı konusunda sıkıntı yaşanabiliyor, örneğin hikayenin daha çok Peter ile oynandığını düşündüğüm için çoğu becerileri ona verdim ama sonradan Miles’a geçtiğimde Peter’a kıyasla çok güçsüz kalmış oldu. Beceri geliştirme ekranı daha iyi tasarlanabilirdi, çünkü bu haliyle eşit bir dağılım yapmak çok zor.
Becerilerin yanı sıra iki Spider-Man için de ortak olan aygıt ve nitelik geliştirmeleri mevcut. Bunlar can artırma veya saldırı gücünü artırma, aygıtın kapasitesini artırmak gibi unsurlar. Bunları geliştirmek için açık dünyadaki çeşitli görevleri yaparak token biriktirmek gerekiyor.
Değinmek istediğim bir başka konu kostümler. Kostümlerin artık kendilerine has özellikleri olmadığı için tamamen görsel unsurlar olarak kalıyorlar. Bu bir sorun olması bir yana, kostümlerin genel anlamda çok çirkin olduklarını maalesef söylemek zorundayım. Özellikle oyunun sonunda değiştiremediğimiz ve oyunun bize dayattığı kostümlerin felaket olduklarını düşünüyorum.
Savaş sistemi değişmiş mi?
Maalesef savaş sisteminin çok fazla değiştiğini söylemek zor. Marvel’s Spider-Man 2, ilk oyundaki gibi saldırıdan kaçmanın ve doğru anda saldırı yapmanın ötesinde bir de karakterlere savuşturma yani parry özelliği getirmiş. İlk oyunun aksine her saldırıdan kaçmak mümkün olmuyor, bazılarını zamanını tutturarak savuşturmak ve geri saldırmak gerekiyor.
Bunun yanı sıra aygıt çeşitliliği de azaltılmış ve toplamda 4 adet aygıt var. Bu aygıtlar bazen patlayan ağ kullanmayı veya bir gruba atıldığında herkesi ağla bağlamayı sağlasa da kullanışlı değiller, hatta özellikle gizlilik görevlerinde hiç kullanmadım. Ancak aygıtları kullanmak kolaylaştırılmış çünkü R1 tuşuna basılı tutarak ve ekstra bir tuşa basarak ayrı bir ekran açmaya gerek kalmadan aygıtlar kullanılabiliyor.
Yukarıda bahsettiğim temel özellikler ise L1 tuşuna basılı tutarak ve ekstra bir tuşa basarak kullanılabiliyor. Aygıtların ve özelliklerin kullanıldıktan sonra tekrardan kullanılması için bir süre beklemek gerekiyor.
Savaş sistemi ilk oyuna kıyasla fazla değişmemiş olmasına rağmen ilk oyuna göre çok daha akıcı, hızlı ve eğlenceli. Oyun, birbirinden farklı düşman tiplerini durmadan üstünüze yağıyor ve bundan ötürü savaşlar hep çok akıcı ve heyecanlı geçiyor.
Görevlerin çoğu gizlilik unsurlarını en azından belli bir noktaya kadar destekliyor. Gizlilik esas alındığında bahsedebileceğimiz iki yeni unsur bulunmakta. Bunlardan ilki, destekleyen bir yüzeye ağ ipi atıp gizlilik sekansının alanında istediğiniz gibi gezebilmek. Bu ip görünmeden rahatça dolaşmanızı sağlıyor ve düşmanları istediğiniz yerde avlamanıza yardımcı oluyor. İkincisi, iki düşmanı birden tekte avlamak. Eskiden iki düşmanı birbirinden ayırıp teker teker avlamak gerekirdi ancak bu durum ortadan kalktığı için gizlilik sekansları daha eğlenceli. Özellikle ağ ipinde düşmanları çamaşır gibi asarken ben çok eğlenmiştim.
Son olarak Marvel’s Spider-Man 2’nin boss savaşlarından bahsetmek gerekiyor. Boss savaşları birden fazla aşamadan oluşuyor ancak normal savaş sistemiyle karşılaştırıldığında çok bir farkları yok. Boss’ların can barı mevcut ve bunu indirmek için zamanında savuşturma yapmak, açıklık bekleyince saldırmak ve çevreden yararlanmak gerekiyor. Boss’ların diğer düşmanlardan en büyük farkı can barlarının zor dolması ve vurdukları zaman çok fazla can götürmeleri diyebilirim. Genel anlamda zor değiller ancak uzun sürüyor bu savaşlar.
Simbiyot kostümlü Spider-Man!
Hikayenin bir kısmında Venom’un güçleri Peter’a geçtiği için karşımıza Simbiyot Spider-Man çıkıyor. Simbiyot Spider-Man, eski haline göre çok daha güçlü ve vahşi. Oynanış olarak karşımızdaki düşmanları yerden yere vurabiliyoruz veya uzanan sülük yapılı kollarla başlarına bela olabiliyoruz. Simbiyot Peter Parker’ın, örümcek kollu hali gibi özel saldırıları mevcut ve bu saldırılar normal halinden çok daha sert hissettiriyor. Oynaması inanılmaz zevkli olmakla beraber becerilerini artırdıkça daha da güçlendiğini görmek ayrı bir zevk veriyor.
Venom olarak oynayabildiğimiz kısa bir sekans da bulunuyor oyunda. Simbiyot kostümlü Spider-Man’den katbekat güçlü olan Venom ile karşımızda kimse duramıyor. Venom’la kapışmadan önce böyle bir sekans yaşamak nasıl bir savaşa gireceğimizin de habercisi oluyor aslında.
Brooklyn, gezmeye uçarak geliyoruz!
Açılış sahnesinde yaşanan Sandman ile dövüş sahnesi, ilk oyunda olmayıp bu oyunda olan Brooklyn’de gerçekleşiyor. NYC ile arasında çok fazla mesafe olduğu için oynanışa inanılmaz bir damga vuran kanatlar eklenmiş, kahramanlarımız ağ kanatlarıyla uçarak mesafe katetebiliyorlar. Ağ kanatlarını kullanmak oldukça zevkli ve çevre tasarımında bulunan havalandırmalar ve rüzgarlar sayesinde hızınızı veya yüksekliğinizi koruyarak artırabiliyorsunuz.
Rüzgarların olduğu yerden süzüldükçe belirli halkalardan geçip hızımızı artırabiliyoruz. Bu hızlanma ve süzülme durumu, önceki oyundan iki kat büyük olan bir harita için inanılmaz güzel bir eklenti olmuş.
Ağ atma daha da hızlanmış ancak temelde yine aynı. Ağ atmaya ek olarak kendinizi bir binaya tutturarak çember hareketiyle hız kazanıp fırlatabilirsiniz veya haritada bulunan sapan yerlerine giderek kendinizi iyice gererek fırlatabilirsiniz.
New York’ta Spider-Man olarak yapılacak tonla görev var
Görevlerin temelinde savaşmak, gizlilik yapmak, eşya bulmak, kovalamaca ve mücadele yapmak bulunuyor. Ana hikayenin sunumunun çok iyi olduğundan yukarıda bahsettik. Ana görevler, içerik olarak birbirinden farklı olduğu için hiçbir şekilde aynı hissettirmiyor ve tekrara düşmüyor. Ana hikayenin görevlerinin çoğu oldukça sinematik olmasından ötürü örneğin kovalamaca yaparken film izliyormuşsunuz hissi veriyor ve tempoyu düşürmüyor.
Açıkçası iki Spider-Man yönetme fikrinin biraz harcandığını düşünüyorum. Çünkü genelde ana görevlerde bir Miles’ı bir de Peter’ı yönetiyoruz ancak ikisinin de olduğu görev sayısı çok az. Miles’ı ve Peter’ı bir arada ana görevlerde daha çok görmek isterdim.
Ana görevlerde bulunan ve özellikle MJ’yi kontrol ettiğimiz yayan görevler eskisine göre çok daha eğlenceli. MJ, elindeki silahıyla artık düşmanlardan kaçmak zorunda kalmıyor ve bu sayede akıcı tempo düşmüyor.
Açık dünyada yer alan toplanabilirler, fotoğraf çekilecek yerler ve yan görevler bulunuyor. Yan görevlerin sunumu ana görevler kadar iyi olmasa bile fazlasıyla iyi. Genelde birkaç bölümden oluşan yan görevlerin bazıları Miles’a bazıları Peter’a özel, bazılarını da ikisi yapabiliyor. Örneğin sadece Miles’a özel olan bir bölümde müze soygununun arkasındakileri kovalarken Peter’a özel olan bir görevde Flame adındaki bir tarikatın eylemlerini önlemeye çalışıyoruz. Bu tarz hikayeli yan görevlerin dışında haritada Simbiyot yuvası temizlemek veya avcıların üssünü basmak gibi bölgelere ait görevler mevcut.
Bunların yanı sıra uygulamadan gelen suç ihbarlarına gidip farklı farklı küçük görevler yapabiliyorsunuz ve bu görevlerden token toplayarak kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Bu görevlere gittiğinizde bazen diğer Spider-Man ile karşılaşabiliyorsunuz ve bu oldukça sevimli duruyor.
Yeni nesil grafikler, gökdelenler ve diğer mahalleler
Marvel’s Spider-Man 2, grafiksel anlamda oldukça güzel duruyor. Görsellik, renk paleti, gece-gündüz döngüsü, ara sahneler, ana karakterler ve düşmanlar tek tek güzel gözüküyorlar. Brooklyn’de NYC kadar gökdelen olmadığı için tüm bölge ele alındığında farklı farklı çevre tasarımları görmek mümkün. Hikayede gelişen olaylardan ötürü çevre tasarımları olaylardan etkilenip değişebiliyor, örneğin oyunun başında Sandman’in saldırısından ötürü her yer kum doluyor. Bu sayede hep aynı yerdeymişsiniz gibi hissettirmiyor.
Yukarıda da bahsettiğim gibi oyunun haritası oldukça büyük ve toplamda 14 adet bölgeden oluşuyor. Bölgelerde bulunan görevleri yaptıkça ve bölgeyi tamamladıkça elde edilen bazı ödüller var, örneğin ilk aşamada iki teknoloji parçası sonrasında hızlı seyahat noktası ve devamında kahraman token’ı veriyor bölge. Bu unsurlar, açık dünyadaki görevleri yapmak için oyuncuyu motive ediyor.
Ne var ki, NPC’lere çok fazla önem verilmediğini söyleyebilirim. Her ne kadar sokaklara inmediğinizde şehir çok güzel dursa da sokaktaki NPC’ler çok basit duruyor. Bu durum da sokakta bulunan insan topluluğunun cansız durmasına neden oluyor.
Marvel’s Spider-Man 2 ve müzikleri
Yukarıda bahsettiğim hikaye sunumunu ön plana çıkaran unsurlar hem ses tasarımı hem de müzikler. Sinematik gözüken sahnelerde ve özellikle boss savaşlarında arkada çalan gaz verici müzikler ve aktörlerin sahnedeki duyguyu hissettiren seslendirmesi kulağa hoş geliyor. Ses tasarımı olarak da açık dünyadaki sesler canlı hissettiriyor.
DualSense’te bulunan Venom ve PS5 performansı
Genel olarak diğer oyunlarda da olduğu gibi Marvel’s Spider-Man 2 de DualSense’i çokça kullanıyor. Ağ atma olsun, birinin sizi araması olsun veya zor bir şey kaldırırken kendini kitleyen tetik tuşları olsun, gerçekten interaktif hissettiriyor. Ancak, Venom’un olduğu sahnelerde DualSense’ten gelen Venom’un bağırış ve kükreyiş sesi her şeyin önüne geçiyor.
Marvel’s Spider-Man 2, 60 FPS’te yağ gibi akıyor. Ara sahnelerin bazılarında ufak tefek FPS kaybı yaşadım ancak oynanışta bu olmadı. Ayrıca açık dünyada bulunan ufak tefek bug’lar var ama bunlar NPC sapıtması gibi küçük bug’lar. Genel olarak büyük bir sıkıntı yaşamadım.
Yüklenme süresi neredeyse yok diyebilirim. Oyunun hiçbir anında herhangi bir yükleme ekranıyla karşılaşmadım. Özellikle hızlı seyahat yaptığımız zamanda veya karakter değiştirirken araya bir yükleme ekranı girmemesi, bu oyunun konsolun gücünü gösterdiğini kanıtlar nitelikte.
Değerlendirme
Marvel’s Spider-Man 2, 2023 yılında çıkan eğlenceli ve doyurucu oyunlardan bir tanesi. Hikaye sunumuyla, eğlenceli oynanışıyla, devasa açık dünyasıyla, çeşitli görevleriyle, akıcı temposuyla ve elbette Venom’uyla ön plana çıkıyor. Bu artıları ise potansiyeli yenmiş 2 Spider-Man oynanışı, genel anlamda çok da gelişmeyen mekanikler, ufak tefek bug’lar ve ortalama boss savaşları gibi unsurlar aşağı çekiyor.
Şu anda Marvel’s Spider-Man 2, sadece PS5 konsolunda bulunuyor ve fiyatı 1499 TL. AAA oyunların fiyatı maalesef aşağı yukarı bu fiyatta olduğu için bu konuda bir şey diyemiyorum ancak oyunda yapılacak tonla görev olduğu için ve ortalama 25 saatlik bir deneyim sunduğu için AAA fiyatına değeceğini düşünüyorum.
Comments