By Children of Silentown, Elf Games ve Luna2 Studio tarafından geliştirilip Daedalic Entertainment tarafından da 11 Ocak’ta yayımlanacak. Elle çizilmiş “point-and-click” temalı bu macera-korku oyununa çıkış öncesi göz atıyoruz. İşte Children of Silentown’a dair ilk detay ve izlenimlerimiz.
- Ormanın sırlarını araştıracak kadar büyüdün mü?
- Tim Burton’dan esintiler… İşte başlıyoruz!
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Children of Silentown dünyası beni sürekli bir gerilim halinde tuttu. Karakterler, tasarım ve karakter açısından gayet ilgi çekiciydi. Oyunu, genel tasarımda eğlenceli ve sürükleyici buldum. Hatta, zamanın nasıl geçtiğini anlamayıp kedimin mama saatini kaçırdım (sonuçları benim için kötü oldu). Oyunun sanat tarzının ürkütücülüğüne rağmen, karakterler ve mekanlar oldukça çekici ve akılda kalıcıydı. Macera-korku oyunları hayranıysanız, Children of Silentown’a bir şans vermenizi öneririm.
Ormanda neler dönüyor?
Oyun, canavarların yaşadığı bir orman tarafından çevrelenmiş bir kasabada yaşayan Lucy’nin hikayesini anlatıyor. Ana karakterimiz Lucy’nin yaşadığı kasabanın yakınlarındaki ormandan her gece korkunç sesler duyulmaktadır ve insanlar sürekli kaybolmaktadır. Kasabadakiler gündüzleri yüksek sesleri, geceleri ise dışarıya çıkmayı yasakladı. Bu kurallar çiğnenirse insanların orman canavarları tarafından götürüldüğü söylenir. Lucy, bu durumu araştırmaya karar verir. Sonuçta artık yeterince büyümüştür, ya da o öyle sanıyordur…
Tim Burton’dan esintiler…
Oyunda enfes bir sanat biçimi göze çarpıyor. El çizimi atmosfer, aynı anda hem şirin hem de korkunç görünen karakterler…
Geliştiricilerden Francesca Presentini, karakterlerin stili konusunda, karakterlerin Tim Burton karakterlerinden esinlenildiğini, oyunun sanat stilinin belirlenmesinde de “Coraline” filminden ilham alındığını söyledi.
Presentini, karakterlerin aynı anda hem şirin hem de ürkütücü görünmelerini istediklerini söyledi. Görünüşe göre gayet iyi bir iş çıkarmışlar!
Oyunun çoğunda kasabayı keşfediyoruz ve karakterlerin günlük hayattaki yaşantılarına tanık oluyoruz. Bazen onlarla etkileşime giriyor, bazen ise uzaktan dinliyoruz.
Bu oyunda müzik ve sesler, önemli bir yer kaplıyor. Lucy’nin duyduğu herhangi bir olağandışı ses, günlüğünde yer buluyor. Örneğin sesler, karakterlerin unutulan anılarını yeniden hatırlamalarına yardımcı oluyor ve bazı bulmacaları çözmemizi sağlıyor.
İşte başlıyoruz!
Children of Silentown oynadıkça karşılaşacağınız durumlar ve bulmacaların bazılarından bahsetmek isterim. Karşılaştığımız ilk durumlardan biri, Blue adlı arkadaşımıza topunu geri vermek. Kulağa basit geliyor, değil mi? Bundan sonraki adımlar biraz daha karmaşık. Eve gittiğimizde Lucy’nin annesi, ona yardım etmemizi ister. Ah, o da ne? Şöminenin ateşi neredeyse sönmek üzere ve tombul kediciğimiz Squinty, odun sandığının üstünde mışıl mışıl uyuyor. Belki da onu sandıktan kaldırmak için bir şeyler bulmalıyızdır. Mesela bir oyuncak, hım?
Daha sonra annemizin yemek için salama ihtiyacı olduğunu duyuyoruz ve ona ihtiyaç duyduğu salamı getirmek adına kilere iniyoruz. Burası karanlık ve nemli! Etrafı görebilmemiz için bir ışık kaynağına ihtiyacımız olacak. Squinty! O balıktan uzak dur!
Çözmeniz gereken birçok farklı bulmaca da sizleri bekliyor, elbette. Bazıları parçalanmış düşüncelerden oluşur, bazıları ise kavanoz etiketi gibi parçalardan. Bunları nasıl çözeceğinizi öğrenmek için, oyunu oynamanız gerekecek!
