Final Fantasy’nin yapımcısı Square Enix ve serinin XV’nci oyununun geliştirici Luminous Productions’ın merakla beklenen oyunu Forspoken’ın çıkış tarihi geçtiğimiz dönemde Twitter hesaplarından yapılan
bir bildiri ile ertelenmişti. 11 Ekim tarihinde çıkması beklenilen oyunun tam sürümü 24 Ocak 2023’te piyasaya sürülecek.
Her ne kadar ‘son cilalama aşaması’ olarak dile getirilse de yaz sonu planlanan tarihte God of War Ragnarök gibi bir devin piyasaya çıkıyor olması oyunun ertelenmesinde önemli bir rol sahibi oldu. Şimdi geçtiğimiz aralık ayı içinde çıkan 30 dakikalık demosu üzerinden oyunu biraz inceleyelim.
Forspoken, New York City’den gizemli bir biçimde taşınan hayalperest Frey Holland’ın bir akşam üstü garip bir şekilde ışınlanarak kendisini güzel ve zalim Athia topraklarında kapana kısılmış halde bulması ile başlıyor.
Evine dönmek için yollar arayan Frey, koluna dolanmış olan sihirli bir bileklik sayesinde güçlü büyüler ve sihir yapma yeteneğini keşfediyor. Bu sayede genişleyen manzaraları aşmanın ve canavarlara dönüşen insanlar ile savaşmanın yanı sıra korkunç bir yıkımla karşılaşıyor. İçinde bulunduğu yıkımın gerçekliğinin farkına varan Frey, Athia diyarında kalan son insanlar Tanta halkı için mücadele etmeye karar vererek bizi hikayenin içerisine çekiyor.
Müzikler tanıdık bestecilerden
Elektronik müziği etnik tınılarla birleştiren Forspoken’in skorunu BAFTA ödüllü besteciler Bear McCreary (God of War ve TV dizisi The Walking Dead) ve Garry Schyman (Bioshock series) birlikte yapmışlar.
Demodan ilk izlenimler
Oyunda kuleleri keşfedip, çevredeki ilgi çekici noktaları açığa çıkartmak bugüne kadar sayısız kere kullanışmış bir element. Bu oyun, o geleneksel içeriği iyileştirmek veya modern bir hale çevirmek için hiçbir şey yapmıyor.
Forspoken oyununda bulmaca çözerek kutu açma, evlere girip ganimet toplama, açık ve kapalı alanlarda savaşma, bunları yaparken süreye karşı mücadele etme gibi bir çok açık dünya oyununda da karşımıza çıkan benzeri şeyler var. Demo içeriğinde karşılaştığım bölüm sonu canavarları ilgi çekici yapılara sahip değil. Açıkçası oyun içerik olarak herhangi bir yenilik barındırmıyor. Bu anlamda yenilikçi bir oyun bekleyenler biraz hayal kırıklığı yaşayabilir.
Demoda görünen açık alan sıkıcı bir tasarıma sahip. Açık alan içinde mekanların boşluğu dikkat çekiyor. Bu demo olması kaynaklı mıdır, tam sürümde yetki dışı alanlara girilebildiğinde oyunun nüfusu artar mı bunu ilerleyen tarihte göreceğiz. Eğer demo sürümü güzel bir hikaye ile desteklenmez ise oyun büyük hayal kırıklığı yaratabilir.
Oyuna başladığımızda genel sürecin hangi evresinde başlandığını bilmiyoruz. Tam sürümde sıfırdan başlangıç ile birlikte büyülerin yavaş yavaş açılması ve gelişimi yaşayarak ilerleyiş belki bizi daha fazla kendisine çekebilir.
Yapımcının, oyuncuları büyük beklentiye sokması sonucu oluşan heyecanı demo sürümünün karşılayamadığını söylemek yanlış olmaz. Net bir değerlendirme yapabilmek için oyunun tam sürümünün piyasaya çıkmasını beklesek de oluşturulan beklentiyi karşılayamayacak gibi görünüyor demek yanlış olmaz.