İncelemeZ - OG

Skull and Bones – İnceleme

0

Korsancılığın altın çağında geçen Skull and Bones, uzun geliştirilme ve ertelemelerle geçen yılların ardandan nihayet oyuncularla buluştu. Geliştirilme süreci sancılı geçse de ortaya ‘tatmin edici’ bir oyun çıktığını söylemeliyiz. Ching Shih, Sir Francis Drake, Kaptan Kidd ve Karasakal gibi nice meşhur korsanı aratacak belalı maceramızdan deneyimlerimizi paylaşıyoruz!

Bu koltuğa oturmak için çok çabaladık ama başardık! Şimdi üç bölgenin de en belalı korsanı olma vakti!

Ubisoft Singapur başta olmak üzere Ubisoft stüdyoları tarafından geliştirilen ve Ubisoft tarafından da 16 Şubat 2024’te PlayStation 5, Xbox X ve S Serisi, Microsoft Windows, Ubisoft + ve Amazon Luna platformlarına gelen çevrimiçi çok oyunculu açık dünya, aksiyon ve rol yapma oyunu Skull and Bones, altı kez ertelemenin ardından nihayet oyuncularla buluştu.

Deniz savaşlarındaki sürükleyicilik, co-op oynanış ve ana hikaye sonunda açılan karaborsa mekaniğiyle gelişen canlı servis (Live Service) sistemi beni cezbederken, hikaye ve rol yapma dinamiklerinin beklentilerimin çok altında kaldığını söylemeliyim. Aslında denizlere odaklanan oyunda karaya ayak bastığımızda yapacak sınırlı ve rutine binen işlerin olması da tadımı kaçırdı diyebilirim.

Assassin’s Creed 4: Black Flag ile orta çıkan projenin çetrefilli geliştirilme süreci oyunculardaki beklentiyi yükseltirken, hem Black Flag hem de Sea of Thives gibi oyunların piyasadaki izleri Skull and Bones için zorlu bir lansmanın işaretleri olmuştu. Elbette Skull and Bones’un bu oyunlara göre çok farklı bir konseptte olduğunu ve her oyuncunun da bunu sevemeyeceğini başta söylememiz gerekiyor. İnceleme yaparken de hızlı davranmak istemedim. Oyun sonu mekaniklerini deneyimlemek çok önemliydi. Ortada severiz veya sevmeyiz bir emek var sonuçta…

Skull and Bones ile korsanların hikayesi

Skull and Bones hikayesi her gün kıyıya vuran onlarca korsanın macerasını anlatıyor. Puslu bir havada başladığımız açılış sekansında İngilizler tarafından batırılan gemimizin ardından karaya vuruyoruz. Kalan tayfadan toparlananlar bizi karşılıyor. Ardından ise ilk bölümde öğretici kısmı geçiyor ve Sainte-Anne’deki ana hikâyeye giriş yapıyoruz.

Sürgünde başlayan maceramız kötü şöhretli bir korsan hikayesine dönüşüyor. Filomuzu hazırlayacak ve Afrika kıyılarından Doğu Hint Adaları’na kadar dünya imparatorluğu için mücadele edeceğiz.

Hint Okyanusu’ndan ilham alınan bu yeni ve tehlikeli dünyayı oyunun hikayesi ile keşfediyoruz. Elbette bu tavsiye edeceğimiz yol olacaktır ancak oyunda serbest olarak da tüm haritayı keşfedebilirsiniz. Oyun ortasında ise korsanların ikinci evi olarak tasarlanan Telok Penjara’ya gidip oyun sonuna kadar bir üst seviye görevleri yapıyoruz. İlk bölümde Fransız, ikinci bölümde ise İngiliz ve Hollandalı sömürgecilerle asıl mücadelemizi veriyoruz. Dişe dokunur güçler bunlar değil elbette. Korsanlar ve oyuncular da her an karşımıza çıkan sürprizler oluyor. Haritanın bazı bölgelerinde belalı korsanlarla mücadele ediyoruz ancak oyun sonundaki karaborsa işlerinde iyice bizi darlıyorlar.

Oyunun ana hikayesi 20-25 saatte bitse de gerçek bir korsan olduğumuz zaman artık Helm dinamiklerini keşfedeceğiz. Buradaki işler sezonluk liderlik tablosuna işliyor ve gerçek mücadeleye adım atıyoruz. Endüstri ve yönetim stratejisi asıl ilgilendiğimiz nokta olacak. Hikayenin nasıl şekilleneceği gelecek sezonlarla göreceğiz ama oyunun sağında ve solunda birçok yan görev de bizi bekliyor.

Skull and Bones mekanikleri

Skull and Bones mekanikleri etkileyici, rahat, stresli, yavan, eksik. Biraz karışık değil mi? Açıkçası bazı yönleriyle iyi bir oyun derken bazı yönleriyle hayal kırıklığı…

Rol yapma deneyimi tam bir hayal kırıklığı!

Live Service oyunların vazgeçilmezi kozmetikler hem karakter hem de gemi tasarımda büyük çeşitlilik sunuyor ve oldukça da iyi görünüyor.

Oyunun başında ilk karakter oluşturma kısmı ve kozmetikler ne kadar etkileyici görünse de cinsiyet seçiminin oynanışa hiçbir etkisi yok. Ve karakterin de derinliği yok… Oyun bir çok detayıyla gemilere odaklanıyor. Elbette bu korsan oyunundan beklenen şey ancak bir korsan olarak karaya çıktığımızda da çok daha fazla şey yapmak isterdik.

Ürün ve kaynaklar

Ele geçirdiğiniz hiçbir malzemeyi ve kaynağı satmayın! Temel kaynakların yanında işlenmiş ürünler de oyun için kritik önemde. Geminizde elbette yer kalmayacak, depoya kaldırın. Ama elbet bir işinize yarayacak. Kaynak yönetimi oyunun temel mekaniğini oluşturuyor. Oyun sonu liderlik tablosundaki adımlarda yine bu kaynakların işlenmesi, tedariği ve ödülü ile sağlanıyor.

Devasa haritadaki her bölgede ayrı bir ürün veya kaynak toplanmayı bekliyor. Bunları iki merkezde işliyoruz ve öncelikle gemi yapımında kullanıyoruz.

Bu noktayı beğendiğimi söylemeliyim. İşlenen maden veya kaynakları da yine gemi mobilyası veya silah üretimde kullanıyoruz. Sürekli toplanan demir parçası ve çiziler dahi çok önemli… Mühimmat bitmez demeyin, top üretiminde işinize yarayacak.

Gemiler her şeyimiz!

Lansman sonrası oyunumuzda on gemi yer alıyor. Başlangıçta yer alan Dhow ile avcılık yapıyoruz bunun yanında beş tane küçük dört tane de orta seviye gemimiz bulunuyor. Gemiler mürettebat animasyonları, onlarca çeşitli top, füze, havan gibi silahları, diğer özellikleri ve kozmetikleriyle detaylı ve etkileyici olmuş diyebilirim.

Beni oyunda tutan en önemli özelliklerden bir tanesi de gemimle açık denizlerde bir taraftan düşman gemileriyle çarpışırken bir taraftan da onlarca metreyi bulan dalgaları göğüslemek oldu.

Gemilerle kaynak toplama ve batıklardaki kaynakları toplamak için bir çeşit küçük oyun da karşımıza çıkıyor. Skull and Bones, oyuncuları bu konuda sıkmadan ve eğlenceli bir yapı ile karşılıyor. Ve bence bunda da başarılı olduklarını söyleyebilirim. Grid tarzı ile oynanış, gemilerle oldukça seri işliyor.

Bu noktada oyundaki seviye durumundan da bahsetmek istiyorum. Skull and Bones’ta klasik seviyeler yer almıyor. Kötü Şöhret Sıralamaları mevcut. (Infamy Ranks) 10 aşamadan oluşan bu sıralama Kingpin ile sona eriyor. Daha sonra ise her 1,750 alçaklık (Infamy ) ile Kingpin 1,2,3.. diye devam ediyor. Muhtemelen sonu yok 🙂 Kötü şöhretiniz bir yere kadar anlayacağız. Gemileriniz seviyeleri mevcut. Burada da gemilere yerleştireceğiniz silah ve diğer ekipmanların seviyeye etkisi oluyor. Her gemi de aynı değil. On geminin de onu da faklı. Kimi saldırı da kimi savunmada (tank) kimi destek olarak öne çıkıyor.

Denizlerin hakimi!

Skull and Bones savaş mekaniklerinde vasat bir performans sergiliyor. Barut ve gülleler 17. yüzyıl savaş teknolojilerini çok iyi yansıtıyor. Ancak düşman gemisine son darbe yaptığımızda karşımıza çıkan engellenemez ara sahneler sıkıcı olabiliyor. Kuşatma mekanikleri oldukça eğlenceli.

Denizlerde mücadele stratejik hamleler yapmanızı zorunlu kılıyor. Eğer düşman güçlü ise kaçmalı hızlanmak için depoyu boşaltmayı bile göze almalısınız. Ubisoft oyuncuları üzecek ve oyundan soğutacak bir yenilgi de sunmuyor. Oyunda sürekli kazanmaya yönelik bir süreç işliyor. Çok çaresiz kaldığım durumlarda olmuştu ama bir noktadan sonra çözülüyor. Yağmaya çıkmak, kısa veya uzun süreli heyecanları savaşlarda sonuna kadar hissedeceksiniz.

Görevler ve açık dünya

Hint Okyanusu’ndan ilham alınan haritamız tam 620 km2 genişliğinde. Üç bölge ve bir de açık denizler mevcut. Açık dünya oyunları sevdiğim için Telok Penjara’yı Amiral Ramah’la tanışmadan keşfetmiştim. Hatta tüm haritayı oyun başlarında keşfettiğimi söyleyebilirim.

Ne kadar ilham alınsa da dönemin sömürge devletleri ve onların koloni yerleşimleri yansıtılmaya çalışılmış. Hollandalıların bölgelerinde dev yel değirmenleri bizi karşılıyor. Haritanın her noktasına dokunulmuş. Ubisoft en iyi yaptığı işi devam ettirmiş. Haritanın bazı noktalarında durup gayzerleri izlemek suyun renginin kükürte döndüğünü görmek güzeldi.

Denizcilerin dev dalgalarla nasıl mücadele ettiklerini artık daha çok merak ediyorum. Çok daha eski kaptanların bu dev dalgalı denizlerin dünyanın sonu olduğuna inanmalarına da şaşmamalı! Evet gerçekten de gemimizin üç katı büyüklüğündeki dalgalarla karşılaşmak ayrı bir stres yaşatıyor.

Harita çok geniş ve doğal olarak görevlerde oldukça fazla. Live Service oyunlardaki görev telaşını çok yaşamasınız da ana hikaye görevlerinin dörtte bir oranında azaltılması gerektiğine inanıyorum. En azından yarısı kadar olmalı. Sadece hikayeye odaklanmak hadi 15 20 saat diyelim, bunu yapmadan oyun sonu mekaniklere ve liderlik panosuna ulaşamıyoruz.

Karakterimizin konuşmaması, hikayenin şuraya git, bunu yok et, buradan da şuraya uğra üzerine ilerlemesi oyun tasarımdaki büyük sorunu ortaya koyuyor. Pek çok oyuncu hatta inceleme yapan arkadaşımız oyun sonunu göremedi. Oyun ana görevleri yapınca açılıyor ve o zaman rekabet ve mücadele hız kazanıyor.

Eğer benim gibi zamanınız çok yoksa o zamanda belli günler ham madde kaynaklarını temin edip diğer günler de limanları ele geçirip karaborsaya hazır hale getirebilirsiniz. Şeker Kamışı veya Haşhaş tedarikinde ve sonrasında Beyaz Kafatası Romu veya Mavi Lotus Afyonu teslimatları sonrası kazanacağımız Pieces of Eight de sizin mükafatınız! Atölyeler ve ürünler çeşitleniyor. Tedarik zincirleriniz ve bölge hakimiyetleriniz de diğer işleriniz olacak.

Hem Sainte-Anne hem de Telok Penjara’nın olduğu yerleşimlerdeki NPC’ler dahil, birçok noktadaki mağara/sığınak da yine onlarca yan görev mevcut. NPC görevlerini yapmanızı özellikle de demirci görevlerine yönelmenizi tavsiye ederim.

Kısaca bir değerlendirme yapacak olursak oyuncuları soğutan bir görev tasarımının olduğunu söylemeliyim.

Skull and Bones ile co-op ve online deneyim!

Ubisoft bu işi başarmış dedirten noktalardan biri de co-op oldu (PvE). Oyunu kardeşimle beraber deneyimleme şansım oldu. Görev alma sistemi çok rahat. Sizi zorlayan bir nokta yok. Eğer arkadaşınız yoksa da görevlere diğer oyuncular isterlerse dahil olabiliyorlar. Tek kalırsanız da emeğinizin karşılığını alabiliyorsunuz. Çok eğlenceli zamanlar geçirdiğimi itiraf etmeliyim. Arkadaşınızın olması oyunu daha rahat ve güven içinde bitirmenize olanak sağlıyor. Tabii oyunu beraber devam ettiriyorsanız bu durum geçerli aksi halde diğer oyuncunun ağır darbe alması kaçınılmaz oluyor.

20 kişilik sunuculara sahip oyunda çok oyunculu (PvP) yapı da gayet oturmuş durumda. Yardıma hazır korsan dostlarımızın yanında eceline susamış gözü kara dostlarımız da çıkmıyor değil!

Grafikler, animasyon ve atmosfer

En çetrefilli noktalardan biri de hatalar bulmak. Oyunun Assassin’s Creed 4: Black Flag seviyesinin altına düştüğünü iddia edenler bir yana yeni nesil grafiklerden uzak kaldığını söyleyen bir yana, benim şahsi görüşüm, oyunun grafiklerinden memnun kaldığım… Hatta bol bol ekran görüntüsü aldım.

Elbette gölgeler veya dalgalarda eksikler vardı ama buradan kötü bir hikaye çıkmaz. Çok teknik olarak konuşamam ama beni rahatsız eden bir durum yoktu. Küçük hatalar görmezden gelinebilir. Bu açıdan temiz bir oyunla karşılaştığımı söyleyebilirim.

Animasyon kalitesi karakterimizde vasatın altında kalırken gemi mürettebatının her hareketi düşünülmüş. Gemilerle özel ilgilenilmiş, dalgalara ve bizim yönlendirmemize bağlı olarak hareketler ince ince dokunulmuş. Yine silah yönetimi de buna dahil. Ara sahneleri de bazen gereksiz bulsam da grafik kalitesi olarak başarılı buldum.

Ses tasarımı ve müzikler

Ubisoft yine diğer oyunlarında olduğu gibi müziklerde de zirveyi zorluyor. Denizci şarkısı ile açık denizlere açılmak ve savaşmak gerçekten güzel bir deneyim. Genel ses tasarımını da başarılı buldum.

Değerlendirme

Öncelikle çok uzattığımın farkındayım. Ama detaylara yer vermek gerekiyordu. Belki de atladıklarım olabilir lütfen yorumlarda belirtin. Live Service bir oyun olan Skull and Bones, mekanik anlamda oldukça sade bir çizgi çizmiş. Oynanışta çoğu oyuncuyu sıkacak detayların bilerek çıkarıldığını düşünüyorum.

Yavan bir hikaye ile karşılaştığımız oyunun ana hikayesindeki görevlerin uzun olması, karada yapacak çok az şeyin olması oyuna vereceğim puanı düşürüyor. Elime bir korsan olarak kılıç almak, 17. yüzyıl ateşli silahlarını deneyimlemek isterdim.

Şimdi gelelim en kritik mevzuya; oyunun fiyatına… Ubisoft CEO’su Yves Guillemot, oyunun AAAA kalitesinde bir oyun olduğunu iddia ederek 70 doları savunması bana gülünç geldi. Öncelikle oyun güzel ama bir 4A seviyesinde değil. Diğer yanı ise hak etmeyen oyuna da bu fiyat verilmiyor. İncelemeyi yaptığım zamana kadar ancak 850 bin satılmış durumda. 1 milyon kopyayı yakalamayan bir oyun ne derece devam ettirilir, meçhul.

Konu güzel, tema güzel ancak oyun tasarımı ve pazarlamadaki hatalar oyunu bu noktaya getirdi. Üzgünüm. Çünkü severek oynadım ve yeni sezonları da merakla bekliyorum. İndirim dönemlerinde kaçırmamanız gereken şimdilik kusurlu ama tatmin edici bir oyunla karşılaştım.

Umudum var. Oyunun eksiklerine rağmen çıkış noktası iyi. Bu temeller üzerine topluluktan gelen geri bildirimlerle oyun çok daha güzel bir noktaya evrilebilir. Takipteyiz!


Skull and Bones 2024 yol haritası

Sezonlarla birlikte büyümeyi sürdürecek oyunun 2024 yol haritası açıklandı. Helm mekaniğindeki yapılan geliştirmeler ve liderlik tablosu her sezon sıfırlanıyor. Şimdi kısaca bizi bu sene neler bekliyor onlara da göz atalım:

1. Sezon “Raging Tides” ile beraberiyle “Philippe La Peste” adındaki belalı korsanla mücadele edeceğiz. İlk sezonda bölge kontrolü mekaniğini test edeceğiz. Sezon sonunda yeni silah ve ekipmanların yanında gemi kozmetiği gibi ödüller verilecek.

2. Sezon “Chorus of Havoc” ile “Hubac Twins” isimli ikiz korsan kardeşleri konu alacak. Bu kez ise filo yönetimi mekaniği oyuna gelecek. Sezon sonunda yeni silah ve ekipmanların yanında gemi ödülleri verilecek. Detaylar henüz açıklanmadı.

3. Sezon büyük yenilikler oyuna eklenecek. Deniz canavarının yanında Cadılar Bayramına özel etkinliklerin yanında “Into The Dragon’s Wake” ile “Li Tian Ning” isimli korsanı karşımıza çıkaracak. Sezon sonunda yeni silah ve ekipmanların yanında gemi ödülleri verilecek. Detaylar henüz açıklanmadı.

4. Sezon ise “Shadows Of The Deep” ile “Mystery Rival” isimli bir diğer korsanı karşımıza çıkaracak. Sezon sonunda yeni silah ve ekipmanların yanında gemi ödülleri verilecek. Detaylar henüz açıklanmadı.


product-image

Skull and Bones

7.8

Skull and Bones, 17. yüzyıl korsan hayatını kusurlu ama 'tatmin edici' bir deneyimle sunuyor.

Olumlu Yanları
  • Oyun sonu Helm İmparatorluğu ve karaborsa!
  • Gemiler ve gemi savaşları!
  • Harita tasarımı tatmin edici.
  • Grafikler yer yer can sıksa da vasat bir performans sergiliyor.
  • Tayfanın müzikleri!
Olumsuz Yönleri
  • İçi boş karakter oluşturma mekaniği. Yine karakter animasyon ve grafikleri geçiştirilmiş...
  • Karaya çıktığımızdaki rutin işler. Rutine bağlayan görevler.
  • Korsanın bir kılıcı olur! En azından bir tüfek tutaydık!
  • Aşırı uzun ve içi boş hikaye...
Yavuz Bektaşoğlu
Oyun Günlüğü İnceleme Editörü

Comments

Leave a reply

Kasım 2024
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  
Login/Sign up