Tales of Kenzera: ZAU, oyuncuyu Kenzera’nın güzel ve tehlikeli topraklarında bir yolculuğa çıkaran modern bir 2.5D platform oyunu. ZAU, etkileyici bir hikayeye, tanıdık mekaniklere ve çarpıcı görsellere sahip zorlu bir platformer olarak karşımıza çıktı.
- Tales of Kenzera: ZAU, PC platformunda incelendi.
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Surgent Studios tarafından geliştirilen ve Electronic Arts tarafından yayımlanan Tales of Kenzera: ZAU, Game Awards 2023’te oyunun yaratıcı yönetmeni Abubakar Salim (“Raised by Wolves” dizisindeki rolü ve Assassin’s Creed Origins’teki Bayek’in seslendirme sanatçısı olarak tanınıyor) tarafından duyurulmuştu.
Hikaye: Kişisel Bir Serüven
Oyuna, babasının ölümüyle yüzleşen genç bir adam olan Zuberi olarak başlıyoruz. Zuberi’nin kaybettiği babası tarafından yazılan bir hikaye olarak çerçevelenen oyun, babasını diriltmek için umutsuz bir arayışa giren Zau adlı genç bir şamanı takip ediyor. Ölüm Tanrısı Kalunga’ya adak olarak üç canavarın ruhunu yakalamakla görevlendirilen Zau, Kenzera’nın mistik diyarlarında dokunaklı bir yolculuğa çıkıyor.
Dört bölüme ayrılan oyun, Kenzera’nın bir zamanlar verimli olan ancak şimdi ataların ruhları tarafından sarılmış ıssız topraklarında geçiyor. Rehberimiz Ölüm Tanrısı Kalunga ile savaşçı şamanın kozmik güçlerini kullanmak için Kenzera’nın renkli ve detaylı mistik bölgelerinde yolculuk ediyoruz.
Abubakar Salim’in babasını kaybetmenin acısıyla yaşadığı kişisel deneyimlerinden esinlenen ve Bantu kültürlerinden etkilenen oyun, kişisel temaları zengin kültürel öğelerle bir araya getiriyor. Hikaye son derece içten ve herkesin kendinden bir parça bulabileceği türden. Sonuçta, kim değer verdiği birini kaybetmemiştir ki?
Oyuna hikayesi hakkında hiçbir şey bilmeden, sadece bir platform oyunu olduğunu bilerek atladım. Ancak oyunun kişisel doğasını kavramak için kesinlikle arka planını bilmeme gerek yoktu. Ama ben yine de Abubakar Salim’in oyundan ve babasından bahsettiği “My Shoes Your Feet” kısa filmini izlemenizi izlerim.
Tales of Kenzera’nın, oyunların gerçek bir sanat ve ifade biçimi olarak statüsünü daha da sağlamlaştıran oyunlardan biri olduğuna inanıyorum.
Grafikler ve sanat stili
Oyun, cesur ve birbiriyle çatışan renklerin mükemmel uyumuyla canlı bir atmosfer yayıyor. Farklı renk paletleri ve oynanış unsurlarına sahip farklı alanlar, hikaye anlatımını diyalogların ötesinde zenginleştirerek oyuncuları görsel olarak içine çekiyor. Kayıp ruhların geride bıraktığı kaos ve bu felaketlerin kalıcı etkisi Kenzera topraklarını hem ıssız hem de yaşanmış kılıyor.
Tanıdık oynanış ve kendine özgü mekaniklerin karışımı
Metroidvania türünün klasik oynanışını kendine özgü oynanış unsurlarıyla bir araya getiren Tales of Kenzera, eğlenceli ve zorlu bir platform deneyimi sunuyor.
Başlıca oynanış, Güneş ve Ay Maskelerinde somutlaşan iki farklı oyun stiline yer veriyor ve bunlar arasında herhangi bir zamanda kolayca geçiş yapılmasına izin veriyor. Güneş Maskesi yakın dövüşte üstünlük sağlarken, Ay Maskesi menzilli saldırılar için seçenekler sunuyor. Oyuncular kendi tarzlarına en uygun maskeyi seçme özgürlüğüne sahip. Oyun ilerledikçe, Zau’nun güçleri gelişerek hem belirli maskelere hem de Zau’nun genel yetenek setine göre daha güçlü ve çeşitli hale geliyor.
Akan suyu durdurmaktan duvarları kırmaya kadar her yetenek, oyuncuların ustalaşması gereken yeni bir zorluk ve mekanik katmanı ekliyor. Ve tam birinde ustalaştığınızda, başka bir yetenek karşınıza çıkıyor, bu yüzden oyun her zaman taze hissettiriyor ve asla tekrara düşmüyor. Aynı şey oyundaki düşmanlar ve bosslar için de geçerli; bazıları en iyi Güneş Maskesi ile bazıları ise Ay Maskesi ile başa çıkılan çeşitli farklı düşmanlar var. Ancak bu mekanik değişmez değil – teknik olarak, bir Ay Maskesi düşmanını Güneş Maskesi ile de yenebilirsiniz, ancak bu kesinlikle daha zorlu olacaktır.
Oyunda yenmeniz gereken birkaç büyük boss var. Bunlar yukarıda bahsedilen kayıp ataların ruhları. Gökyüzünün, Doğanın ve İnsanlığın ruhu; hepsi dövüş stilleri, zayıflıkları ve zorlukları bakımından farklılık gösteriyor.
Oyun süresi ve zorluk
Belki de burada kendimi bir noob olarak ifşa edeceğim, ancak aklınızda bulundurun, bu muhtemelen son 10 yılda oynadığım ilk platform oyunu oldu. Oyunu aşağı yukarı 20 saatte ve tüm başarımları %70’e yakın bir oranda tamamlayarak bitirdim. Yani belki tecrübeli bir platform tutkunu için çok daha kısa sürebilir. Ancak o kadar uzun süre takılı kaldığım yerler oldu ki yemek yemek ya da başka bir şey yapmak için oyunu açık bırakıp gittiğim yerler oldu, bu yüzden zaman konusunda bana biraz anlayış gösterin. 🙂
Takılıp kalmaktan bahsetmişken, oyunun zorluğu zaman zaman uğraştırıcı olsa da çoğu zaman ödüllendiriciydi. Yaklaşık 40 dakika ila bir saat boyunca takılı kaldığım birkaç yer oldu, ama dediğim gibi, platform oyunlarında o kadar iyi değilim lol. Genel olarak, zorluk seviyesi yeni başlayanlar için bile uygundu; ancak hiçbir zaman çok da kolay olmadı, Zau’nun yetenekleri güçlendikçe ilginç kalmasını sağladı.
Değerlendirme
Tales of Kenzera: ZAU, kayıp ve dayanıklılık üzerine dokunaklı bir macera. Kişisel deneyimlerden ve zengin kültürel temalardan esinlenen samimi anlatımı, oyuncuları yaşam ve duygularla dolu canlı bir dünyaya çekiyor. Tanıdık oyun mekaniklerinin yenilikçi dokunuşlarla kusursuz bir şekilde harmanlanması, deneyimi taze ve ilgi çekici tutarken, dengeli zorluk seviyesi hem yeni başlayanların hem de deneyimli oyuncuların bu yolculuktan keyif almasını sağlıyor. Çarpıcı görselleri ve sürükleyici hikaye anlatımıyla Tales of Kenzera: ZAU kalıcı bir etki bırakıyor ve bize video oyunlarının bir anlatım ve iletişim aracı olarak dönüştürücü gücünü hatırlatıyor.
Oyun incelemeleri için temel kriterlerimizi merak ediyorsanız,
İnceleme ve etik politikamıza göz atabilirsiniz.