By Tekken serisinin sekizinci Canon sürümü ve onuncu genel girişi olan Tekken 8, 25 Ocak 2024’te piyasaya sürüldü. PlayStation 5, Windows ve Xbox Series X/S için yayımlanan oyun, serinin gücünü arkasına alarak dövüş oyunu seven hem yeni hem de eski oyuncuları buluşturmayı başarıyor.
- Tekken 8, PC platformunda incelendi.
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Yıllardır dövüş oyunlarına hayli uzak kalmış biri olarak açıkçası Tekken 8’den tam olarak ne beklediğimden emin değildim. Ultra Street Fighter IV’den beri neredeyse hiçbir dövüş oyununu çıkar çıkmaz oynamadım. SF4’ü oldukça severek oynayıp iyicene sömürüştüm zamanında. Bir Mortal Kombat fanı olarak 9 ile başlayan sinematik evren severek başlamıştım ancak 10 ve 11’i çıktıktan bir süre sonra deneyimleyebilmiştim. Aslında 12’ye tekabül eden soft reboot Mortal Kombat 1’i ise hiç almadım.
Senaryonun tahminlerim doğrultusunda 11’den daha ileri gidemediğini görüp düşük eleştirileri de görünce günümüzde oyuna harcamak için oldukça sınırlı bütçemi bu oyuna ayırmamaya karar verdim ve açıkçası Tekken 8 radarımda bile yoktu.
Mortal Kombat’tan anlaşıldığı üzere ben Injustice serisinde de olduğu gibi sinematik anlatımlı dövüş oyunlarını oldukça severim. Tekken serisinden de taa 4-5 dönemlerinden beri uzaktım ve bu evren çok ta sinematik anlatımıyla önce çıkan bir seri izlenimi bırakmamıştı bende.
Güzel ama kısa hikâye modu
Başlarda zoraki başladığım hikâye modu kısa sürede beni sardı ve 2-3 saat gibi kısa sürede de sonuna geldim. Hikâye oldukça klişe sayılabilecek birkaç etmen barındırıyordu ancak oynanış… İşte oynanış var ya oynanış, tam anlamıyla akıyordu.
Hikâye girişinde eski oyunların hikayelerine hâkim olmayana ya da unutan oyuncular için her oyunu kısa kısa anlatan hap şeklinde videolar koymuşlar. Bu açıkçası tam olarak ihtiyacım olan şeydi ve elbette hepsini izledikten sonra hikâye moduna giriş yaptım.
Az önce de bahsettiğim üzere ben Tekken serisinden 3-4 oyun uzak kalmış bir oyuncuyum ve geçmişte Azazel’le kapışma anlarında ufaktan kafayı sıyırdığım dönemleri düşününce bu oyunun dövüşleri, özellikle de boss savaşları, kontrol şemasına aşina olmayışım da hesaba katılınca gözümde büyüyordu.
Tekken 8 ilk sürprizi burada yaptı bana; oyunda kombo yapmak oldukça kolaydı. Temel oyunculuk reflekslerime güvenip rakibi tam darbeye açık hale geldiği noktalarda yaptığım vuruşların zahmetsizce kesintisiz kombolara dönüştüğünü görünce nasıl keyiflendim anlatamam. Hatta birkaç saat içinde 10-15 vuruş üst üste aralıksız vurabildiğimi görünce kendimle ufak bir gurur bile duydum.
Senaryo modu oldukça epik sahnelerin eşlik ettiği dövüşler de içeriyordu, sıradan kombatlar da. Hatta bir bölümün Asssassin’s Creed Odyssey’deki savaş bölümlerine benzer olduğunu görünce oldukça şaşırdım. Senaryo ile ilgili ilk eleştirim oldukça kısa hissettirmesi, dediğim gibi 2-3 saat içinde bitiveriyor. Burada kişisel bir görüşümü de eklemeliyim; Tekken’in senaryosu çok da merak uyandıran bir senaryo gibi hissettiremiyor benim gözümde. Ben Mortal Kombat’ın lore akışını daha ilgi çekici buluyorum. Ancak dediğim gibi bu kişisel bir bakış. Birçok kişinin bu senaryoyu seveceğine de eminim. Bir başka nokta sonlara doğru en epik savaşlardan birinde dövüş alanı ışık ve efektler ile o kadar kalabalıklaştı ki hangi darbem vuruyor hangi darbem vurmuyor, rakibe yakın mıyım uzak mıyım kestiremez hale geldim. Ancak bu yalnız hikâye moduna has bir durum. Epik dövüşün geçtiği sahnedeki sunum gereğiyle böyle, normal oynanışta bu durum yaşanmıyor.
Bir başka ufacık kişisel eleştirim senaryodaki bazı savaşlarda aynı rakipler ile art arda 4-5 raunt kapışıyoruz. Tam “Oh be bitti, şükür!” derken tekrar ve tekrar aynı adama girişmek biraz yordu beni açıkçası.
Diğer Modlar
Senaryonun kısalığını giderebilecek bir eklentiyi Bandai Namco dövüşçü hikayelerine yapmış. Dövüşçü hikayeleri diye her oyuncunun beşer dövüşlük bir turnuva yaptığı bir oyun modu var ve burada her karakterin girişi, rakipleri ve son videosu ayrı ayrı tasarlanmış. Ben açıkçası burada verilen emeği çok takdir etim. Mortal Kombat’ın yarı anime altyazılı sunumundansa Tekken 8 tüm oyuncu hikayelerinin sonuna dövüşçüye has ara sahneler yapmış bu da benim de yaptığım gibi birçok oyuncuyu tek tek tüm hikayeleri bitirmek konusunda teşvik edecektir.
Biri hikâye moduna has olmak üzere beş yeni karakterimiz var. Yalnız hikâye modunda olan Angel Jin dışındaki dört karakter Azucena Milagros Ortiz Castillo, Jack-8, Reina ve Victor Chevalier. Azucena kendi ürettiği kahveleri dünyaya tanıtmak için turnuvaya katılmış Perulu kahve üreticisi bir kadın. Oldukça seri bir stili var ama vurulşları bir nebze zayıf. Jack-8 önceki oyunlardan da aşina olduğumuz Jack isimli androidin yeni modeli. Hantal ama vuruşları oturtan cinsten. Reina bu oyunun bir nevi yan karakteri. Kısaca Heihachi ve Devil geniyle bağlantısı olduğunu söyleyebilirim. Nedense bende Street Fighter’daki Juri’yi andıran bir kanaat oluşturdu. Dövüş stili benzemiyor ama tasarımına mor ve pembe hatlar sahip. Heihachi’den esintiler taşıyan bir tazı var. Victor Fransız kökenli bir Birleşmiş Milletler süper casusu. Bu eski savaş gazisi dışarıdan yaşlı gözükse de dövüş sırasında oldukça çevik olabiliyor.
Dövüşlerde vuruş hissi tempo şahane. Hele ki belli kombo ve özel skilllerin aktive edilirken oyunun arada slow-motion’a geçmesi bazı hardcore oyuncuları memnun etmeyebilecek olsa bile beni oldukça tatmin etti.
Combat sistemine eklenen bir yenilik de “heat” sistemi. Toplamda üç seviye barından oluşan ve her roundun başında fullenen bu bar koydu mu oturtan vuruşlar yapabilmenizi sağlayan, Street Fighter’daki special barına oldukça benzeyen bir sistem. İster kombonuza ek bir vuruş yapmak için, isterseniz sadece heat vuruşlarını art arda kombinleyerek tüm barı rakibin üzerinde kullanabileceğiniz bir sistem. Ayrıca heat özelliğinin bazı kullanımlarında karakterinizin vuruşları yani dövüş stili de değişebiliyor. Epey güzel bir sistem.
Bunun dışında her dövüşçünün sağlık barının son 2-3 vuruş kalacak dip kısmında bir çizgi var burda da “rage” açılıyor. Üstünlüğü ele geçiren rakibin karşısında bir dengeleme unsuru olarak konmuş olan bu sisteme göre canının o seviyenin altına indiğinde sağlam hasar vuran özel bir hareketle sahayı bir nebze dengeleyebilme şansınız var.
Plaj voleybolu oynadığınız Tekken Ball gibi farklı oyun modları da mevcut. Topu rakibin sahaya düşürmeye ya da topla olabildiğince sert rakibe vurmaya çalışarak yenmeye çalışıyoruz.
Her dövüş ve bitirdiğiniz hikâyeden sonra kazandığınız paralar ile sevdiğiniz karakterlerin dış görünüşlerine eklemeler yapabiliyorsunuz. Yeni kıyafet ve aksesuarlar açabiliyorsunuz. Ben çok zaman harcamadım ama gördüğüm kadarıyla bayağı ayrıntılı bu bölüm. Online çoklu oyunculu mod da arcade salonlarında minik avatarlar ile geçen mini bir hikâye modu da sunuyor ancak ben genelde single takıldım. Dövüş oyunlarında ne psikopat oyuncular var bildiğim için pek de gözüm kesmedi.
Teknik kısım
Oyunun grafikleri animasyonları muazzam gerçekten. Özellikle epik savaşların nefes kesici gözükmesinin yanında animasyonlar ve ses efekleri de oldukça tatminkardı. Oyunun sanat tasarımı tercihi biraz animevari olmuş ve hatta senaryo modundaki bazı hiakyesel tercihler bile animelerden fırlamış gibi duruyor. Bu beni rahatsız etmedi ancak karanlık ve gerçekçi bir tasarım bekleyenler, oyunun rengarenk, bol animasyonlu, çatlamalı, patlamalı dövüşlerini görünce hayal kırıklığına uğrayabilir.
Seslendirmeler de yerinde gözüküyor çok kulağımı tırmalamadı. Hatta şöyle ilginç bir detay dikkatimi çekti; diğer dövüş oyunlarının aksine İngilizce veya Japonca gibi tek bir dil ile seslendirme yapılmamış. Fransız karakter Fransızca, Japon karakter Japonca, Alman karakter ise Almanca konuşuyor. Firma tüm seslendirmeleri seçtiğiniz dilin altyazısı ile ortak noktada buluşturmayı tercih etmiş. İlginç bir tercih ancak çok da yadırgamadım.
Optimizasyonda da bir problem yaşadım diyemem. Sadece bir kere oyun çöktü ve makine kilitlendi ancak PC’ye restart atmam sonrasında sıkıntısız bir şekilde tekrar gidip devam edebildim. Ben oyunu RTX 4060’lı laptopumda Ultra ayarlarda RTX Kalite ayarlarında neredeyse sürekli 60fps alarak oynayabildim.
Değerlendirme
Bir dövüş oyunları gurmesi olmasam da uzun zamandır yokluğunu hissettiğimi fark etmediğim bu türe Bandai Namco güzel bir soluk getirmiş. Kendi adıma bir sonraki oyunlarını merak ettirmeyi başardılar. Bir sonraki oyunun senrayo modunun daha uzun ve ayrıntılı yazılmasını ümit ediyorum.
Oyun incelemeleri için temel kriterlerimizi merak ediyorsanız,
İnceleme ve etik politikamıza göz atabilirsiniz.
Comments