İncelemeZ - OG

The Invincible

0

Dünyaca ünlü, gerçekçi bilimkurgu yazarı ve fütürolog Stanisław Lem’in aynı isme sahip ikonik romanı The Invincible’a dayanan birinci şahıs aksiyon ve macera oyunu, etkileyici hikayesi, grafikleri ve dünyasıyla unutulmaz bir deneyim yaşatacak!

The Invincible

Kraków merkezli Polonyalı video oyun stüdyosu Starward Industries tarafından geliştirilen ve 11 bit studios tarafından da 6 Kasım’da  PlayStation 5, PlayStation 4, Xbox One, Xbox X ve S Serisi, Microsoft Windows platformlarına gelecek The Invincible ile bilim insanı Yasna olarak Regis 3 gezegenini keşfedecek ve sürükleyici bir maceraya ortak oluyoruz.

Evrendeki her şey bizim için değil!

Yarı açık dünyası ve seçimlerimize dayalı olarak her bir adımda bizleri yeni bir hikaye bekliyor. The Invincible incelememizde oyunun hikayesinden ipuçları bulacak, mekanik özelliklerine göz atacaksınız.

The Invincible

11 bit studios’a erken erişim fırsatı sunduğu için teşekkür ederiz.

The Invincible hikayesi

(İnceleme yazımızda Spoiler yoktur.) Stanisław Lem’in aynı adlı The Invincible romanından uyarlanan oyunda astrobiyolog Yasna olarak Regis 3 gezegenine iniyoruz. Keşfedilmemiş bir dünya ile karşılaşıyoruz… Oyunda amacımız kayıp mürettebatımızı canlı veya ölü bulmak, gezegenin sırlarını açığa çıkarmak ve ‘akıllara durgunluk veren bilimsel olayları’, araçları ve teknolojiyi keşfetmek.

Ekibimiz Novik, Krauta, Marit, Koval ve Gorsky’den oluşuyor. Her karakterin kendine has bir kişiliği ve tarzı var. Oyunda etkileşime girdiğimiz her karakter, hikayenin farklı bir köşesinden tutuyor. Ekibin kaderi ise tamamen bizim seçimlerimize bağlı.

The Invincible

Hikayenin en kilit ismi ise Novik. Bize yol göstermesinin yanında kendi ön yargı ve sınırlamaları da var. Oyun boyunca iletişimimiz sürekli devam ediyor. Hatta onunla felsefi tartışmalara girecek, tavsiyeleri konusunda ikilemler yaşayacağız.

Burada oyuncu olarak hikaye akışı tamamen size bağlı. Oyunu çok erken bitirme veya ekibin kalanı için devam etme tamamen sizin elinizde. Öyle ikilemler yaşayacağız ki oyun size bunun kararını vermek için 5-10 saniye fırsat veriyor. O anda sizin duygu dünyanız veya vicdani yaklaşımınız kararlarınızda etkili oluyor.

Yasna’nın hikayesi, hem olaylar hem de karakter psikolojisi açısından Rohan’ın kitaptaki deneyimleriyle birçok benzerliği paylaşıyor. (Yasna kitapta yok.) Kitaptan birçok ikonik sahne oyunda yer alıyor.

Oyunda sadece Gezegenlerarası Milletler Topluluğu’ndaki (Interplanetary Commonwealth) mürettebatınız değil, aynı zamanda rakip uzay grubu olan Kozmodayanışma İttifakı’nın (Cosmosolidary Alliance) temsilcileri de var. Hikayede rakip ittifakın üyeleriyle de karşılaşacağız… (Spoiler vermemek için bu kadarla yetineceğim.)

The Invincible

Stanislaw Lem’in bilim kurgu yaklaşımıyla klasik anlatının hakim olduğu Amerikan bilim kurgu yaklaşımı arasında büyük farklar var. Hikayenin içine girdikçe hem anlatım yapısını hem de hikaye içeriğinde demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Yine Lem’in The Invincible romanından uyarlanan Solaris’te ve Tarkovski sinemasında da bu ikilemi hem teknik anlamda hem de senaryo bağlamında görüyoruz.

Mekanikler

Oyunu başta bir yürüyüş simülasyonu olarak algılamıştım ancak bir noktadan sonra aracımız bize eşlik etti. Devasa haritayı yürüyerek gitmek imkansız… 🙂 Anlatıya dayalı bir macera oyunu olduğu için açık bir dünya yok.

Bazen belirli patikalarda yürüyecek, bazense aracınızı sürmenizi sağlayacak daha açık alanlarla karşılaşacaksınız. Oyun sizi yüksek taş oluşumları ve karanlık mağaralarda da ağırlayacak. The Invincible’da keşfedilecek çok fazla yer var.

The Invincible

The Invincible haritasını keşfetmek için çabalamanız gerekecek. Bazı bölgelerde karşınıza belli bölgelerin izini sürmenize olanak sağlayacak haritalar da çıkacak. Öyle anlar oluyor ki, karakterimiz yürürken bir sessizlik içine düşecek ve onu mırıldandığı bir şarkı bozacak. Bu ufak detaylar çok hoş olmuş.

Telemetre, lunette ve dedektör gibi birkaç atompunk cihazını kullanıyoruz. Örneğin dedektör, mürettebat üyelerinizin veya sinyal yayan cihazların yerini belirlemenize yardımcı olurken, lunette uzaktan unsurları keşfetmenize yardımcı oluyor. Radyo röleleri ve Weyr silahı gibi daha fazla astroekipmanla haritayı keşfettikçe karşılaşacaksınız.

Uçan sonda, arktan ve androbot gibi çeşitli robotlar yardımcı olarak yanımızdalar. Havada asılı kalırken kurtarıcımın yanımda olduğunu düşünemedim. Teşekkürler uçan sonda!

The Invincible

Oyunda mekanlarla etkileşim de hikayenin bir parçası. Zehirli bitkilerle ve diğer doğa olaylarıyla karşılaşırken karakterimizin verdiği tepki de çok iyi işlenmiş. Oyun gerilimi hep bir yerlerde diri tutuyor.

Oksijensiz kaldığımda halüsinasyon görmüş ve çok korkmuştum. Açıkçası bir daha yaşamak istemem!

Grafik, animasyon ve ses tasarımı

Mağarada attığım adımlar ile çölde yürürken attığım adımlar arasında büyük fark vardı. Hem ses hem de verdiği hissiyat anlamında başarılı bir tasarım gerçekleşmiş. Araç sürme ve yürüyüş mekanikleri de vasattı. Ortam ambiyansı teknik anlamda başarılı aktarılmış.

Grafikler Unreal Engine 4 teknolojisinin desteğiyle etkileyici görünüyor. Ancak oyunun genel sanat tasarımında da bütünlük bizi karşılıyor. Atompunk estetiği ile ilk kez karşılaşıyorsanız sizi büyüleyecek.

Müzik oyuna girişten itibaren sizi etkisi altına alıyor. Brunon Lubas’ın bestelediği atmosferik müzik, oldukça etkileyici.

Değerlendirme

Alternatif bir gerçeklikte geçen The Invincible, insanlığın uzaya hakim olduğu ve gezegenleri keşfettiği 1950’lerin atompunk evrenini ve estetiğini çok iyi yansıtıyor. Daha önce CD Projekt Red ve Techland stüdyolarında da çalışan Starward Industries ekibi başarılı bir iş çıkarmış diyebilirim.

Yazıda da belirttiğim gibi her bölümde beni şaşırtan ve içine çeken bir hikayeyle beraber olmak çok farklı bir duyguydu. Erken erişim aşamasında çok nadir hatalarla karşılaşsam da bunlar çok ufak detaylar oldu.

The Invincible

Başta yürüyüş simülasyonu gibi hissettirse de açılan hikaye beni kendine bağladı. Ancak bu sınırlı açık dünyada canınızı sıkacak detaylar da mevcut. Mesela ne yaparsanız yapın uçurumdan düşemiyor veya görünmez duvarlarla karşılaşabiliyorsunuz. Oyunu değerlendirirken bu nahoş detaylara yer vermemiz gerekiyor.

Oyuncuların Türkçe dil desteğine ihtiyacı olacak. Umarım oyun çeviri ekiplerinin radarına girer.

The Invincible, çoğu oyuncunun ilgisini çekecek derin bir hikayeye, gizem ve keşiflerle dolu bir aksiyona sahip. Bilim kurgu, macera ve keşif oyunlarına ilginiz varsa mutlaka deneyimlemeniz gereken, ama genel olarak da bir şansı hak eden bir yapımla karşılaştığımı ifade etmek isterim.


product-image

The Invincible

8.5

The Invincible, sürükleyici hikayesi, 1950'lerin estetiği ve Regis 3 gezegeniyle unutulmaz bir deneyim yaşatacak! Yasna'nın macerasına ortak olun...

Ömer Faruk AKTAŞ
Oyun Günlüğü Kurucusu ve İçerik Direktörü - Strateji ve simülasyon oyunlarına tutkuyla bağlı. Bağımsız oyunların takibinde - Oyununuzu tanıtmak için iletişime geçmekten çekinmeyin! - Ömer is to blame for all this. You can contact us for game review and other business information.
Temmuz 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031  
Login/Sign up