Wild Hearts, EA’in çok yakın bir zamanda tanıtıp, hiç uzatmadan geçtiğimiz günlerde çıkarttığı, düşüncede Monster Hunter ve Fortnite’ın birleşimi olacak oyunu olarak piyasaya sürüldü. Aslında düşüncede bile, üstüne biraz kafa yorulduğunda tam olarak çalışmayacak gibi duran bu sistem pratikte nasıl kurulmuş? Monster Hunter’a rakip veya alternatif olabilmiş mi? Türü sevmeyenlere sevdirecek yeni şeyler başarabilmiş mi? İncelememizde bu soruları anlatmaya çalışacağım…
- Dev canavarları avlamak için antik teknolojinin ustası olun!
- Neredeyse Monster Hunter, biraz da Fortnite!
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Japon video oyunu geliştiricisi Omega Force tarafından geliştirilen ve Electronic Arts tarafından EA Originals etiketi altında yayınlanan aksiyon rol yapma video oyunu Wild Hearts, feodal Japonya’dan ilham alan bir fantezi dünyası olan Azuma’da geçen devasa canavarları avladığımız bir maceraya davet ediyor.
PlayStation 5, Xbox X ve S Serisi, Microsoft Windows platformlarına gelen oyun 16 Şubat 2023’te çıkışını yaptı.
Neredeyse Monster Hunter
Eğer daha önce Monster Hunter oynadıysanız, oyuna girdiğiniz ilk andan itibaren pek çok şeyin aynı hissettirdiğini fark edeceksiniz. Farklar biraz daha detaylarda ortaya çıkıyor. Mesela silahları kullanması çok daha kolay. Vurduğunuz yeri bile iyi seçip, ona göre hareket etmeniz gereken Monster Hunter’da bunları öğrenmek ve alışmak için küçük de olsa bir süre gerekiyordu. Yine öğrenmesi kolaydı fakat ustalaşması zordu. Wild Hearts’ta da benzer bir durum var. Yalnızca, daha en başta rahatça kullanabiliyorsunuz silahları. Karakteri kontrol etmesi nispeten daha kolay. MH’deki ”hantal” diyebileceğimiz oynanış yine de korunmuş. Ancak dediğim gibi alışması daha kolay.
Silahlardan bahsetmişken; oyunun başında yalnızca 5 tane silah kullanılabilir durumda. Tüm oyunda ise toplamda sadece 8 adet silah bulunuyor. Bariz sebeplerden ötürü maalesef MH ile karşılaştırmadan edemiyor insan. Ondaki silah çeşitliliği çok daha tatmin edici sayıdaydı, zırh setleri için de aynı şey geçerli. Yine de sayıları az da olsa, hepsi kullanması birbirinden farklı ve yeni oynanış sunan silahlar. Bu açıdan tatmin edebilir çeşitlilik vaat ediyor diyebilirim. Kuşandığımız zırh çeşitliliği de yine az sayıda ama kozmetik açıdan gerçekten güzel gözüküyorlar.
Elbette bu silahları ve zırhları üretebilmek için çeşitli materyallere ihtiyacımız var. Onları da dünyada çeşitli toplanabilir şeylerden ve avladığımız yaratıklardan ediniyoruz. İşin crafting kısmında bahsetmeye değer yeni bir şey yok. MH’ye göre bir diğer farklılık, Wild Hearts’te yemek pişirme ve iksir yapma gibi işlere pek girmemişler. Can yenilemek için kullandığımız materyal dünyada gözerken çoğu yerde toplanabilir şekilde bulunuyor.
“Karakuri” sistemi
Bunların yanında bir de ”Fortnite” yanı var dedim oyunun. Bu ne demek oluyor? Senaryonun daha en başında öğrendiğimiz ‘’karakuri’’ adlı güçlü bir büyünün varlığı söz konusu Wild Hearts dünyasında. Diğer bir deyişle, oyunda oraya buraya yoktan kutular var edip koyabilmeniz için uydurulmuş bir hikaye diyebiliriz elbette buna. Japonca’da ”basit mekanikten oluşan cihaz” anlamına gelen bu kelime, oyunda da anlamına yakın işlevde kullanılmış. Bu karakuri büyüsü sayesinde bir inşa menüsü açıyorsunuz oyun içinde. Bu menüden de dövüş sırasında veya normal gezerken bir şeyler inşa edebiliyorsunuz.
Başta küçük platform kutuları ve sizi zıplatacak diğer platformlar kurabiliyorsunuz. Oyunda ilerledikçe de bunları çeşitli kombinasyonlar ile bir araya getirerek, daha büyük yapılar inşa edebiliyorsunuz. Mesela devasa bir barikat ya da devasa bir çekiç gibi. Düşmanlara karşı bu yapılarla da mücadele edebiliyorsunuz bu sayede. Ayrıca bu building sisteminin bir ”Death Stranding” yanı da var. Mesela haritada ulaşımı kolaylaştırmak için zeplinler kurabiliyorsunuz istediğiniz yere. Veya direkt uçabilmenizi sağlayan diğer eşyalar da mevcut. Tabii bu küçük açık dünyada çokça görünmez duvar da beraberinde mevcut maalesef.
Oyunun sinematik fragmanlarında çok eğlenceli ve ilginç gözüküyor bu sistem. Fakat takdir edersiniz ki, pratikte bunu düşüncedeki kadar kusursuz yapması çok zor. Çünkü büyük yaratıklarla aktif bir şekilde dövüşüyorsunuz, yani size sürekli saldıran bir şey var. Rahat bırakmıyor sizi çoğunlukla. Dolayısı ile bu sırada bir yandan yapı inşa etmeye çok vaktiniz ve ayıracak kafanız kalmıyor. Neyse ki bu açığı da bir şekilde kurtarmayı başarmışlar. Bir noktadan sonra bazı hazır inşa paketleri açıyorsunuz. Bunları da savaş sırasında QTE’ler ile kurabiliyorsunuz.
İçi boş arena
Oyunun dünyası pek etkileşime girilebilir bir dünya değil maalesef. MH’nin açık dünyasındaki patlayabilir bitkilerdir, yıkılabilir veya kırılabilir çeşitli nesnelerdir, bunlar gibi şeyler Wild Hearts’ta yok. Bu açığı building sistemi ile kapatmaya çalışmış olsalar da, insan bir ağaç devirebilmek de istiyor avının üstüne. Bunu yaratıklar yapabiliyor fakat üstümüze düşürdükleri ağacın bize zarar verebildiğine ya denk gelmedim, ya da böyle bir şey yok. Çevre ile etkileşim sıfır olunca, savaştığımız alanların pek bir önemi kalmıyor. Harita sadece içi boş bir arenaya dönüşüyor.
Çeşitli yan ekipmanlar da mevcut oyunda. Haritada uçarak gezmenize imkan sunan bir cihaz veya yine dövüşlerde düşmanların sırtına çıkmanıza imkan sağlayacak hook gibi ya da hatta bir motor gibi! Bunlar kullanması gerçekten eğlenceli şeyler olmuş ve oyuna bir renk daha katmış. Devasa yaratıkların sırtına çıkarak mücadele etmenize de imkan veriyor bu cihazlar.
Kısaca oynanış açısından türe getirdiği yenilikler yok değil, pratikte de az çok çalışıyor bu sistemler. Dolayısı ile kotarabilmeye yetmiş oyunu. Hele bir de, yine tıpkı MH’deki gibi, sevdiğiniz ve ustalaşmak istediğiniz silahı bulduğunuzda, oyun çok daha eğlenceli hale gelebiliyor. Tabii silahların sayıları az olduğundan, burada o lüksünüz daha sınırlı.
Dünyası ve hikayesi
Wild Hearts dünyasına, ‘’avcı’’ bir karakterle adım atıyoruz. Huzur verici görselleri ve müzikleri ile, MH’nin tam aksine, aşırı sakin ve oturaklı başlıyor oyun. Gizemli bir karakterle tanışıp küçük bir diyaloğa giriyoruz, ve intromuz böylece bitiyor. Bu noktaya kadar her şey çok güzel gidiyordu benim için. Malum MH serisi on yıllardır devam eden bir seri olduğundan, MH World’de bir reset çekmiş olsalar da hikayeye, dünyayı tanımayınca içine girmek kolay olmuyordu. Fakat Wild Hearts yeni bir IP olduğundan, sıfırdan yaratılmış bu dünyaya girmek daha kolay. Zaten dediğim gibi, sakin ve oturaklı bir başlangıcı bunu daha da kolaylaştırıyor.
Fakat oyunun hemen devamında hikaye yine basit bir MH hikayesine dönüyor. Dünyada bir sürü avcı var, onların bulunduğu yere gidiyor ve yaratık avlamak için çeşitli bahaneler ile devam ediyoruz yolumuza. Hikaye tarafı zaten bir amaç değil bu oyunda, önemli olan oynanış. Yine de böyle güzle bir dünyada basit ama hoş bir hikayeye tanık olmak kötü olmazdı.
Dünyanın estetiği de çok şahsına münhasır bir tema barındırıyor. Renkli ve ‘’bitkisel’’ bir dünya. Yarısı bitkiden oluşan, bitkisel deformasyonlarla kaplı yaratıkları avlıyoruz çoğunlukla. Ya da dev bir kirpiyi. Mücadele etmesi gerçekten keyifli ve adrenalin dolu yaratıklar hepsi. Tek şikayet edilebilecek nokta, belki bu konuda da yeterince çeşitliliğe sahip olmaması olabilir oyunun. Bir süre sonra aynı yaratığın farklı renkte ve farklı özellikleri olan versiyonları ile mücadele ediyorsunuz. Eğer her bossun kendine özel yaratılmış bir görüntüsü olsun isteyenlerdenseniz, bu konuda tatmin olmanız zor gibi Wild Hearts’tan.
Değerlendirme
Aslında teknik detaylardan bahsetmeyi pek sevmiyorum. Özellikle günümüzde, oyunların bu konuda kötü çıkış yapmalarına alıştık. Wild Hearts da bundan nasibini almış. Oyun şu sıralar neredeyse oynanmaz durumda. Çok kötü performans veriyor, sürekli donup kapanıyor. Save dosyanızın silinmesi de çok büyük bir ihtimal bu kapanmalar sırasında. Fakat yine günümüzde bunu biliyoruz ki, bu sıkıntılar uzun süre devam etmiyor. Yapımcılar hızlıca düzeltiyor oyunlarını.
Ayrıca bir de ülkemiz için fiyat problemi var. Oyun 1200 TL malum. Elbette bu paraya değmez. En azından EA Play’e 10 saatlik deneme sürümü dahil edilmiş oyunun… Eğer gerçekten merak ediyorsanız, oradan deneyebilirsiniz.