HBO uyarlaması The Last of Us, üçüncü bölümüyle kitlesini güzelce ağlattıktan sonra dördüncü bölümünde Joel ve Ellie’ye odaklanarak devam ediyor. Vizyon’un bu bölümünde, HBO uyarlaması The Last of Us dizisinin dördüncü bölümünü inceleyeceğiz. (Bu yazı spoiler içermektedir.)
- Ellie’nin çift madalyonu
- Kapkaççılar ve yeni karakterler
- Eriyen buzlar ve gülüşmeler
- Asıl korkulması gereken Hastalıklılar değil
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Ellie’nin çift madalyonu
Dördüncü bölüm, Joel ve Ellie’nin bir benzin istasyonunda arabalarına benzin doldurmalarıyla başlıyor. Joel, benzin doldururken o sırada istasyonun içindeki Ellie, önceki bölümün sonunda Joel’a sormadan aldığı silahı inceliyor. Hemen sonrasındaysa Joel’un yanına gelip sanki hiç silahla ilgilenmemiş gibi, şaka kitabından ona şakalar okuyor. Önceki bölümlerde olduğu gibi, Bella Ramsey, Ellie’nin bir yandan doğup büyüdüğü dünyanın etkisi yüzünden silahlara alışmak zorunda olan ama öte yandan da hala çocukça şakalar yapan iki zıt ama uyumlu yönünü gerçekçi bir şekilde bizlere aktarabiliyor.
Kapkaççılar ve yeni karakterler
Bu bölümde, Joel ve Ellie, Joel’un kardeşi Tommy’i bulmak için Wyoming’e doğru yola çıkıyorlar. Ancak yol üstünde kapkaççılar tarafından tuzağa düşüyorlar ve bu yüzden kendilerini ne FEDRA ne de Ateşböcekleri olan ayrı bir grubun karantina bölgesinde buluyorlar. Kathleen adında daha önceden oyunda olmayan bir liderle tanışıyoruz ve bu liderin dizideki varlığı, oyundaki Henry ve Sam karakterlerinin arka hikayelerini doldurmasını sağlıyor.
Bu açıdan değerli sayılacak bir eklenti olduğu şüphesiz, oyunda aksiyon sekanslarıyla geçtiğimiz bölümlerin neye uyarlandığını görecek olmak oldukça heyecan verici; Kathleen ve grubuyla kahramanlarımız nasıl mücadele edecek, göreceğiz.
Tabii depodaki canavardan bahsetmek de gerekiyor. Kathleen’in gruptakilerden saklamaya çalıştığı ancak deponun altında titreyen ve bağıran bir canavar mevcut. İlerleyen bölümlerde özellikle Joel’un bu canavarla kapışmasını izlemek için can atıyorum.
Eriyen buzlar ve gülüşmeler
Arabadayken Joel’un Ellie için “Sen kargosun, aileden değilsin.” demesine rağmen o gece kamp yaptıklarında Ellie’nin güvenliği için uyuyamadığını gördük. Bunun yanı sıra genellikle Ellie soru sorduğunda ketum kalıp konuşmayan Joel, artık Ellie’ye daha çok güvendiği için Tommy hakkında olan biten her şeyden bahsetmiş oldu. Zaten bu güvenin arttığını, Ellie’nin Joel’un hayatını kurtarmak için silah kullandığında ve Joel’un ona silahı kullanmayı öğretmesinde anlamış olduk.
Tabii bir de gülüşmeler oldu! Joel, sonunda gardını indirip Ellie’nin şakalarına gülmeye başladı. Sanırım Pedro Pascal’ı, bu dizinin başından beridir güldüğünü gördüğümüz tek an bu sahneydi.
Asıl korkulması gereken Hastalıklılar değil
İzlerken fark ettiğim üzere bu bölümde kahramanlarımız hiçbir Hastalıklı’ya rastlamadı. Depodaki tehlike dışında gördüğümüz ve Joel ve Ellie’nin başına sorunlar açan tek tehlike insanlar oldu. Ellie’nin özellikle Joel’a sorduğu “Yardım isteyenin tuzak olduğunu nasıl anladın?” sorusundan, Joel’un hayatta kalmak için zamanında her şeyi yaptıklarını itiraf etmesine kadar The Last of Us, bizlere asıl korkmamız gerekenlerin kordiseps mantarı virüsü ve onun yaratıkları değil, bizzat insanlar olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu.
Hayatta kalmak için masum insanlara zarar vermek, hatta onları öldürmek bu dünyanın düzeni olduğu için, Joel’un ve hatta Ellie’nin bile -direkt gösterilmese bile- aslında ne kadar karanlık ve karmaşık karakterler olduklarını tekrardan görmüş olduk. Bakalım, yeni bölümler bizlere neler gösterecek!